Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
30451olağandışı durum iletisiexception message
30452olağandışı durum işlemeexception handling
30453olağandışı kalemlerextraordinary items
30454olağandışı sonabend, abnormal termination, abnormal end
30455olağandışı sonlanmacrash, abend
30456olağandışı yansımaabnormal reflection
30457olağanüstüportentous
30458olağanüstü durumemergency, disaster
30459olanakfacility
30460olanak sağlayanconducive
30461olanakdışıimprobable
30462olanaklarfacilities
30463olanaksızimprobable
30464olarakAs
30465olarak bağlanconnect as
30466olarak buraya kopyalacopy here as
30467olarak da bilinenalso known as
30468olasıcontingent, potential
30469olası uygulamaprospective application
30470olası zarar tavanıprobable maximum loss
30471olasılık dağılım işlevicumulative density function
30472olasılıksızimprobable
30473olasılıkta yakınsaklıkconvergence in probability
30474olasılıkta yakınsamaconvergence in probability
30475olayevent, case, accident, occurrence, incident, happening, episode
30476olay adresievent address
30477olay ayarıevents setup
30478olay ayrıntılarıevent detail
30479olay başlığıevent title
30480olay broşürlerievent brochures

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir