Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
30601olgunluk sınavımatriculation
30602olgusalfactual
30603olimpikolympic
30604Olimpos tanrısıOlympian
30605olmadanwithout
30606olmakto be, to get, to happen, to become, to grow, to befall, to be in, to come about
30607olmak istiyorwants to become
30608olmamakto not to be
30609olmasın diyelest
30610olmayannon-
30611ölmekto die, to expire, to perish, to conk, to decease, to pass away, to cash in one's chips, to buy the farm
30612ölmek üzere kimsegoner
30613ölmeyenevergreen
30614olmuşhappened
30615ölmüş kişidecedent
30616olsa bileeven if
30617olsa olsaat best, at the most
30618olsılıkcontingence
30619olta kamışıfishing rod
30620oltacıangler
30621oltayı yutmakto be mistaken
30622ölüex
30623ölü bölgedead band
30624ölü gömme-yemeğiinternment
30625ölü kuşakdead zone, dead band
30626ölü odadead room
30627ölü süredead time
30628ölü yakılan odun yığınıfuneral pyre
30629ölüdalgaswell
30630ölüdenizswell

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir