Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük

IDTürkçeİngilizce
30901önceden eylemlianticipatory
30902önceden görmekanticipate
30903önceden izin alanlar sadeceprior permeation only (PPO)
30904önceden mevcut koşulpre-existing condition
30905önceden planlamakto plan ahead
30906önceden sayfalamaanticipatory paging
30907önceden tanımlamakto predefine
30908Önceden VarAlready exists
30909önceden yer ayırtılmış charter (ABC)advance booking charter
30910önceden yüklenmişalready downloaded
30911öncekiPrevious, Back, during the previous
30912önceki bir anlaşmadan geri çekilmeto crawfish
30913önceki bölümden devam etcontinue from previous section
30914önceki boyuta getirme düğmesirestore button
30915önceki dönem hatasıprior period error
30916Önceki Düzeyden BaşlayarakInclude from Previous Level
30917önceki gkgmiprevious gaap
30918önceki sayfapage up
30919önceki sözcüğü sildelete previous word
30920önceki sürümearly release
30921önceki veriyi iptal et karaktericancel previous data (ascii character) (can)
30922önceki yürütmeden sonraafter previous event
30923Öncekinden SonraAfter Previous
30924öncekinegözatbrowseprev
30925Öncekini bulFind the previous
30926ÖncelikBase Pri
30927önceliklefirst, primarily
30928öncelikli işlemeforeground processing
30929öncelikli olmaantecedence
30930önceliksiz işlemlerbackground processing
Tüm Sayfalarda Arama Yap

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir