Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
33151pozisyon almapositioning
33152pozitif yüklü bir elektronantielectron
33153pozitif yüzdürme kuvvetipositive buoyancy
33154pozlandırmaexposure
33155pozlandırma kilidiexposure lock
33156pozlandırma süresiexposure time
33157PragPrague
33158pragmatikpragmatic
33159prangaankle bracelet
33160pratikpractice
33161pratik eğitimhands on training
33162preciousdeğerli, kıymetli
33163prefabrik elemanprecast
33164prensprince
33165prensesprincess
33166prenslikprincipality
33167preriprairie
33168presmangle
33169prestijprestige
33170pretencefeigning
33171prettyepey
33172previtelin boşlukperivitelline space
33173prezervatifcondom
33174price-fixingprice-ring (bkz. )
33175primpremium
33176primer havaprimary air
33177printıra bağlı bir kartuş tarafından çıkartılan yazı tipicartridge font
33178printserver'ı yapılandırconfigure printserver
33179prizjack, connector, power socket, wall plug, bridge tap
33180problemliproblematic

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir