Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
3451aynalıvatozbrown ray
3452aynasızbull
3453aynenexactly
3454aynısame, identical, alike, homo
3455aynı andaat one time, at a time, at the same time
3456aynı anda kullanımconcurrency (sql)
3457aynı daldaki bağlı ortaklıkfellow subsidiary
3458aynı düzeye gelmekto catch up with
3459Aynı Etiketten Tam SayfaFull Page of the Same Label
3460aynı fikirde olmamakto differ
3461aynı köktencognate
3462aynı kurumda çalışan kimseconfrere
3463aynı olgunun çeşitli akustik farklılıktaki formlarınban herhangibiriallophones
3464aynı satırda satırbaşızero index carrier return
3465aynı sayfacontinuous
3466aynı şekildevice versa
3467aynı şeyi açıklayan iki kelimenin yan yana konmasıapposition
3468aynı soydancognate
3469aynı yöne yönelmeconverger
3470aynısıthe same
3471ayraçparenthesis, spreader
3472ayraç koluspreader bar
3473ayraç (sağ)bra-ket (-ket)
3474ayraç (sol)bra-ket (bra)
3475ayraç stilibracket style
3476ayraçlardelimiters
3477ayranbuttermilk
3478ayran ağızlıbumpkin
3479ayrıdistinct, apart, detached, seperate, asunder
3480ayrı ayrırespective

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir