Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük

IDTürkçeİngilizce
37351sövmekto rail, to revile, to cuss
37352şovmenshowman
37353Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler BirliğiUnion of Soviet Socialist Republics
37354soyextract, strain, race, dynasty, descent, phylum
37355soya fasulyesisoybean
37356soya filizibean sprout
37357soya sosusoy sauce
37358soya sütüsoya milk
37359soyaçekimatavism
37360soyadlast name
37361soyadısurname
37362soyadinizyour lastname
37363soydaşcognate
37364soygunrip-off
37365soykırımgenocide
37366şöyle böyleso-so
37367Söylediklerinde haklıydın.You were right about the things you said.
37368söylemexpression
37369söylemekto say, to tell, to pronounce, aver, to enunciate
37370söylenmeden anlaşılantacit
37371söylentihearsay
37372söyleşili kipchat mode
37373söylevdiscourse
37374söyleyivermekto burst out
37375soylunoble, titled, baronial, blue-blooded
37376soylu ve kültürlü kimseBrahmin
37377soylu yönetimaristocracy
37378soylulargentry
37379soyluluknobility
37380soyma aletipeeler
Tüm Sayfalarda Arama Yap

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir