Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
43801yaşlı erkekmoruk
43802yaşlı kimseelder
43803yaşlılık aleyhtarlığıageism
43804yaşlılık dönemisenescent period
43805yaşlılık nedeniyle titremekto dodder
43806yaşmakveil
43807yasrıklınimbious
43808yassı çelikflat steel
43809yassı ekranflat screen
43810yassı kadayıfsmall pancakes in thick syrup
43811yassılamakto flatten
43812yastıkpillow, bolster, cushion
43813yastık atmakthrow pillow
43814yastık bellekbuffer memory
43815yastık bellek doluluğubuffer occupancy
43816yastık saklayıcıbuffer register
43817yastık yükselteçbuffer amplifier
43818yatyacht
43819yatacak yer de barındıran mobilyalı oturma odasıbedsitting room
43820yatağın hemen yanındaki boşlukbedside
43821yatakbed, bunk, berth, couch
43822yatak istirahatibed rest
43823yatak kapasitesitotal bed amount
43824yatak kılıfıbed covering
43825yatak odasıbedroom, bedchamber
43826yatak örtüsübedspread, counterpane, bedcover
43827yatak takımlarıbedclothes
43828yatak ve kahvaltıbed and breakfast
43829yatakhanedorm, dormitory
43830yataklamabearing

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir