Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
44311yel değirmeniaerogenerator
44312yelazefan
44313yelekwaist, vest, waistcoat, jerkin
44314yelkensail
44315yelken salmışfurled
44316yelkenciliksailing
44317yelkenli gemijigger, sailing boat (Ing.)
44318yelpaze antenfan antenna
44319yembait, decoy, fodder
44320yeme içmefood & beverage
44321yemekfood, meal
44322yemek alanlarıfood courts
44323yemek artığıleftovers
44324yemek atıklarıfood waste
44325yemek çekilunch voucher
44326yemek eklentilericondiments
44327yemek kaşığıtable spoon
44328yemek listesimenu, bill of fare
44329yemek masasıdining table
44330yemek odasıdining room
44331yemek pişirme ile ilgiliculinary
44332yemek pişirme sanatıart of cooking
44333yemek salonudining-hall
44334yemek tarifirecipe
44335yemek tuzucommon salt
44336yemek yardımıfood allowance
44337yemek yemedining
44338yemek yemekto eat, to dine, to manger
44339yemekhanecafeteria
44340yemeklerdishes

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir