Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
44911YKAYDIRHSCROLL
44912YKılavuzuGridY
44913yoğaltımconsumables
44914yoğundense, intensive
44915yoğun bakım ünitesiintensive care unit
44916yoğun çekişmehigh contention
44917yoğun diskcompact disc
44918yoğun hava aktivitesi olan hava sahasıarea of intense aerial activity (AIAA)
44919yoğun mutluluk hissibeatification
44920yoğun telsiz haberlşme alanıhigh intensity radio transmission area (HIRTA)
44921yoğun temizlikdeep cleaning
44922yoğun yerleşimcompact layout
44923yoğunlaşmacondensation
44924yoğunlaştırcondense
44925yoğunlaştırıcıcondenser, concentrator
44926yoğunlaştırmaconcentrate
44927yoğunlaştırmakto condense
44928yoğunlaştırmak (sosu)to reduce
44929yoğunlukdensity, intensity, concentration
44930yoğunluk çubuklarıdensity bars
44931yoğunlukölçerdensitometer
44932yoğuntekercompact disk (cd)
44933yoğurmakto knead
44934yoğurmak (hamur)to knead
44935yoğurtyoghurt
44936yoğurt çorbasıyoghurt soup
44937yoğurt tatlısıyoghurt and egg samolina pudding
44938yoğuşukconcentrated
44939yok ediciexterminator
44940yok edimeradication

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir