Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
45361yükseltmekto raise, to promote, to exalt, to elevate, to dignify
45362yüksük çorbasıthimble soup
45363yüksüzunladen
45364yükte hata ayıklamadebug on load
45365yükte kesintibreak on load
45366yükten bağlaşık aygıtcharge coupled device (ccd)
45367yükten bağlaşımlı aygıtcharge coupled device (ccd)
45368yükümlülükliability
45369yükümlülük yöntemiliability method
45370yükünü azaltmakto lighten
45371yukurostophisis
45372yulafoats, oat
45373yulaf ezmesiburgoo, oat meal
45374yulaf ezmesi çorbasıoat porridge
45375yulaf lapasıgruel
45376yularhalter
45377yumakball
45378yumrunub, gnarl, slub
45379yumru köktuber
45380yumrucuktubercle
45381yumrukfist
45382yumruk atmakto strike
45383yumruk elclenched fist
45384yumruklamapunch
45385yumruklamakto pound, to pummel, to batter
45386yumrululumpy, tuberous
45387yumurtaegg, spawn, roe
45388yumurta akıalbumin, egg white, white of an egg
45389yumurta çırpma teliwhisker
45390yumurta kabuğueggshell

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir