Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
631ağı üreten balıklarvenomous fishes
632ağılfold, lair
633ağılı balıklarpoisonous fishes
634AğırHeavy
635ağır adımlarla yürümekto tramp
636ağır ağırvery slowly
637ağır ateşte kaynatmasimmer
638ağır başlıdignified
639ağır basmakto militate
640ağır bedensel zarargrievous bodily harm
641ağır bir şekildeheavily
642ağır çalışmakto plod
643ağır işmoil
644ağır işler yapmakto drudge
645ağır sağanak yağışto rain cats and dogs
646ağır sıkıcı bir sesclunk
647ağır sıkıcı bir sesle birlikte hareket etmekto clunk
648ağır suçfelon
649Ağır YoğunlukHeavy Density
650ağır yük asansörühoist
651ağır yürümekto plod
652ağırbaşlısolemn, sober, sedate, demure
653ağırdan alandilatory
654ağırişburden
655ağırlamakto accommodate, to entertain
656ağırlaşmışgamey
657ağırlaştırmakto aggravate
658AğırlıkHeavyweight, Ballast
659ağırlık-boy ilişkisiweight-length relationship
660ağırlık kaybıweight loss

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir