Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
7411Büyükannegranny, Grandmother
7412BüyükayıBig Dipper
7413büyükbabagrandfather
7414büyükbaba veya büyükannegrandparent
7415BüyükbabacığımGrandpa
7416Büyükbabam içinFor Grandfather
7417büyükbaşcattle
7418büyükcamgöz balığısandbar shark
7419büyükçesizeable, biggish
7420büyükelçiambassador
7421büyükelçilikembassy
7422büyükhindistan cevizicoconut
7423büyükkarideslerpenaeid shrimp
7424büyükküçükdeğiştirchangecase
7425büyüklüğün boyutudimension of a quantity
7426büyüklüksize, magnitude, extent
7427büyüklük kural ve ilişkilerisize rules and its relationships
7428büyüklük sınıfısize class
7429büyüklük sınırısize limit
7430büyüklük taslamakto bullyrag
7431büyüktürGreater Than
7432büyükuyuşturan balığıcommon torpedo
7433büyülemekto fascinate, to captivate, to bewitch, to enchant, to enthral, to becharm
7434büyüleyicicharming, glamorous
7435büyüleyici kimsecharmer
7436büyültmemagnification
7437büyültmekto enlarge
7438büyülümagical
7439büyümegrowth, build-up
7440büyüme eğrisigrowth curve

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir