Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
7771çalıştır (x)execute (x)
7772çalıştırıcıexecutive
7773çalıştırılabilirexecutable
7774çalıştırılabilir okuma/yazmaexec read/write
7775çalıştırılabilir salt okunurexec read only
7776çalıştırılabilir yazma kopyasıexec write copy
7777çalıştırılabilir yolexecutable path
7778çalıştırılacak komutcommand to run
7779çalıştırmaexecute
7780çalıştırma birimirun-time module
7781çalıştırma ortamırun-time environment
7782çalıştırma sürümürun-time version
7783çalıştırma yöntemiexecute method
7784çalıştırmakto run, to employ
7785çalışyormusun?Are you working?
7786çalkalamakto agitate, to rinse, to swill
7787çalkalanmakto slosh
7788çalkalanmış sütmilk shake
7789çalkalayıcıshaker
7790çalkantıturbulence
7791çalkantılıturbulent
7792çalmapilferage
7793Çalma Listesine EkleAdd to Playlist
7794çalma listesini düzenleedit play list
7795çalmakto steal, to hijack, to swipe
7796çalmak (bir ritmi)to beat out
7797çalmayı etkileeffect playing
7798campine, glass
7799çam ağacıpine tree
7800cam boncuklarglass beads

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir