Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
12841dünya vatandaşıcosmopolite
12842Dünya Yaban Yaşam FonuWWF
12843dünyamızıour world
12844dünyanın parasıbig bucks
12845dünyanın sonuend of the world
12846duplex kipiduplex mode
12847durend, HALT
12848dur-beklehold
12849dur işaretistop sign
12850durağanstationary
12851durağan olmayanantistatic
12852DurakHop
12853duraklamalayover
12854duraklamakto pause
12855Duraklatmayı Kabul EtAccept Pause
12856duraksamakto waver
12857duran varlıkfixed asset
12858duran varlık değişim karlarıto 'manufacture' gains
12859dürbünbinoculars
12860Durdurabort
12861durdurmaarrest
12862durdurma burusubreaking torque
12863durdurma denetimibraking
12864durdurma dizisiabort sequence
12865durdurmakto prevent, to abort
12866Durdurmayı Kabul EtAccept Stop
12867durdurulamıyorcannot abort
12868DurdurulanAborted
12869durdurulan faaliyetlerdiscontinuing operations
12870durdurulan faaliyetlerle ilgili olarak kamuya yapılan ilk açıklamainitial disclosure event

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir