Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
17971gözetimsiz işletimunattended operation
17972gözetlemelookout, espial
17973gözetlemekto spy, to pry
17974gözetleyicipeeper
17975gözkapağıeyelid
17976gözle taramakto browse
17977gözlemobservation
17978gözlem vagonuobservatin car
17979gözlemciobserver
17980gözlemepan fried filo pastries with various fillings
17981gözlemekto eye
17982gözlemlemekto observe
17983gözlenen gerçeklerden türeyena posteriori
17984(gözlerini)dikmek güçdurumfix
17985GözlükGlasses
17986gözlük temizlememask clearing
17987gözlüklereyeglasses
17988gözü kapalı algoritmablind algorithm
17989gözü kapalı denkleştiriciblind equalizer
17990gözü kapalı sınamablind test
17991gözü pekdaredevil
17992gözü yaşlıtearful
17993gözün altındasuborbital
17994gözün kısa ve hızlı hareketisaccade
17995gözün retina tabakasındaki ışığa duyarlı hücre tipicone cell
17996gözün üstündesupraorbital, supraocular
17997gözünde canlandırmakto visualize
17998gözüne kaçan şeyi göz kırparak çıkmasını sağlamakblowhole
17999gözünü açmakto waken
18000gözünü dikmegaze

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir