Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
18511güreşwrestling, sun
18512gürgenhornbeam
18513gürlemerumble, roar
18514gürlemekto roar, to thunder
18515gurmegourmet
18516Gurmukhi DiliGurmukhi
18517güruhrabble, horde
18518gürültünoise, bang, din, rumble, ado, turmoil, racket, brawl, brouhaha, broil, shindy, dustup
18519gürültü çan çalmakto peal
18520gürültü çıkararak yürümekto clomp
18521gürültücünoisy
18522gürültülünoisy, hilarious, boisterous, clamorous, strident, clamant, jazz
18523gürültülü toplulukgaggle
18524gürültüyle ya da şiddetle sarsılmakto judder
18525(gurup) ayrılıkçıclannish
18526gururpride, arrogance
18527gururluproud
18528gut hastalığına tutulmagouty
18529güvemoth
18530güveçcasserole
18531güveçte kıymalı yumurtacasseroled eggs with minced meat
18532güveçte kurufasulyecasseroled beans
18533güveçte türlümixed vegetable casserole
18534güvenreliance, trust
18535güven aralığıconfidence interval
18536güven düzenleedit trust
18537güven ihlalibreach of trust
18538güven katsayısıconfidence coefficient
18539güven sınırlarıconfidence limits
18540güvenceguarantee, assurance, collateral, guaranty

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir