Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
19411havanmortar
19412havanın durumucondition of the air
19413havanın düşmesiair drop
19414havanın temiz tutulması kanunuclean air act
19415havariapostle
19416havariler ile ilgiliapostolic
19417havarilerle ilgiliapostolical
19418havasahası ve trafik idaresiairspace and traffic management (ATM)
19419havasıcaklığı için kalibre edilen basınca göre yükseklikdensity altitude pressure altitude corrected for air temperature
19420havasını boşaltmakto deflate
19421havasızairless
19422havaya yükselmelevitation
19423havayı ayırmaair exfiltration, air dumping
19424havayı nemlendirmeair humidification
19425havayı şartlandırmaair condition
19426havayla ilgiliairy
19427havayla kurutmakto air-dry
19428havayla temas ettirmekto aerify
19429havayoluairline
19430havayolu koduairline code
19431havlamakto bark
19432havlıcangalangale
19433havlutowel
19434havuçcarrot
19435havuç kızartmasıfried carrots
19436havuç salatasıcarrot salad
19437havuç şeklinde büyük Japon turpudaikon
19438havuç suyucarrot juice
19439havuzpond, basin, repository, pool, dock
19440havyarcaviar

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir