Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
20071hisse senetlerinde artış olduğu takdirde hisse başına karın azalışı ya da hisse başına zararın artışıdilution
20072hisse senetlerinde artış olduğu takdirde hisse başına kazançdiluted earnings per share
20073hisse senetlerinde artış olduğu takdirde kazançlarearnings- diluted
20074hisse senetlerinde artış olsa bile hisse başına karın artışı ya da hisse başına zararın azalışıantidilution
20075hisse senetlerinin halka ilk kez arzıinitial public offering
20076hissedarshareholders, shareholder
20077hissedicidetector
20078hissedilen sıcaklıkchill factor
20079hissediyorumI feel it
20080hisselere ayırmakto allot
20081hisseleri borsada işlem gören şirketlerenterprises whose shares are not publicly traded
20082hisseleri elinden çıkaran kişiBear
20083hisselerin birleştirilmesishare consolidation
20084hisselerin yükseleceğini önceden tahmin edip hisse satın alan kişibull
20085hissetmekto feel
20086hissiemotive
20087hissizcallous, apathetic, dulls
20088hissiz veya katı bir şekildebluffly
20089hissizleşmekto animalize
20090hissizleştirmekto cauterize, to cauterise
20091histerezhysteresis
20092histerihysteria
20093hitapcourtesy title
20094HititHittite
20095hıyarrude
20096hıyar medüzüpink comb jelly
20097hıyar salatasıcucumber salad
20098hıyar turşusupickled cucumber
20099hıyarlaşmakfooly
20100hiyerarşihierarchy

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir