Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
23041kademelevel
23042kademe aylığılevel salary
23043kademe birimlerilevel units
23044kademelerstages, grades, steps
23045kademeligradual
23046kademeli aksamafail soft
23047kademeli olarakgradually
23048kaderluck, fate, doom, destiny
23049kaderi belirleyenfateful
23050kaderinde olmakto destine
23051kadife köpekbalığıvelvet belly lantern shark
23052kadınwoman, female, dame, matron
23053kadın avcıhuntress
23054kadın ayakkabısıchopine
23055kadın balerindanseuse
23056kadın başkanchairwoman
23057kadın cinsel organıpussy
23058kadın düşmanımisogynist
23059kadın elbisesichemise, frock
23060kadın göbeğidoughnut in syrup
23061kadın haklarıwomen’s rights
23062kadın ismiCampbell, Angela, Christa, Bella
23063kadın kahramanheroine
23064kadın kölebondswoman
23065kadın mirasçıheiress
23066kadın peşinde koşmakto philander
23067Kadın Sanatçı NoActress ID
23068kadınbudu köftemeatballs with rice dipped in egg batter and fried
23069kadınlarfemales, ladies
23070kadınlar içinfor women

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir