Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
23221kalaytin, tin, swearing
23222kalay ve kurşun alaşımıpewter
23223kalaydan yapılmışpewter
23224kalayı basmakto swear a blue streak
23225kalaylıpewter
23226kalbheart
23227kalbimmy heart
23228Kalbin atriumları ile ventriküllerini birlikte ilgilendirenatrio ventricular
23229kalbin üst kısmında bulunan konik bir parçaatrial auricle
23230kalburriddle, sifter
23231kalbura bastıriddled egg shaped sweet pastries
23232kalçahip, crotch, thigh, buttock
23233kalça kemiğicoxa
23234Kalde UygarlığıChaldea
23235kalderacaldera
23236kaldırremove, dismount
23237kaldıraçhoist, pry
23238kaldıraç işlemileverage procedure
23239kaldıraç katsayısıleverage coeffient
23240kaldıraç tepsielevator tray
23241kaldıraçlı kiralamaleverage leasing
23242kaldırılabilirremovable
23243kaldırılacak bileşenlercomponents to remove
23244kaldırılamaz sabit diskfixed hard disk
23245kaldırımbanquette, chaussee
23246kaldırım kenarıcurb
23247kaldırmaremoval, uptake
23248kaldırma ağıscoop net
23249kaldırma gücü ayarlanabilir cankurtarma yelekleriadjustable buoyancy life jacket
23250kaldırma katsayısıcoefficient of lift (CI)

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir