Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
25261kibirlilikvanity, bumptiousness
25262kıblesouth
25263kıble-keşişlemesouth southeast
25264kıble-lodossouth-southwest
25265KıbrısCyprus
25266kıbrıs:cycyprus:cy
25267kıbrıs lehçesicypriote
25268KıbrıslıCypriot, Cyprian
25269kibritmatch
25270kibrit kutusumatch box, matchbox
25271kibrit patatesshoestring patatoes
25272kıçground, bottom, foundation, stern, backside, arse
25273kıç atmakto wish for something very hard
25274kıç küpeştesitaffrail
25275kıç omuzlukquarter
25276kıç rampasıslip, stern ramp
25277kıç yatırmasıtransom
25278kıçına şaplak atmakto spank
25279kıçtan trolstern trawler
25280kıdemanteriority
25281kıkaredağchidist
25282kıkareterschiinv
25283kıkaretestchitest
25284kıkır kıkır gülmekto giggle
25285kıkırdakcartilage, gristle
25286kıkırdaksıcartilaginous
25287kıkırdamakto die
25288kilclay
25289kıl higrometrehair hygrometer
25290Kılavuzguide, Grid, guideline

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir