Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük

IDTürkçeİngilizce
26701korsanlıkpiracy
26702korsebodice, corset
26703kortekscortex
26704korucuranger
26705korukbellows, sour grape, unriped grape
26706körük dilimiconvolution of a bellows
26707koruk ekşisiunriped grape juice
26708Körüklerbellows
26709korumaconservation, bodyguard
26710koruma alanıconservation area
26711koruma ateşicovering fire
26712koruma bandıguard band
26713Koruma ÇizgisiGuard Bars
26714koruma halkasıfile protection ring
26715korumakto defend, to maintain, to protect, to conserve, to patronize, to buckler
26716korumalı bölüm sonuend of protected section
26717korumalı hücrelercells are protected
26718korumalı işkesmefail safe interrupt
26719korumasızlıkvulnerability
26720korunakshelter, covert
26721koruncakenclosure
26722korunma süresi bitimiexpiration date
26723korunmasızvulnerable
26724koruyucuprotective
26725koruyucu torbatrouser codend
26726koş!run!
26727köşeAngle, corner, nook, zag
26728köşe aksanlarıcorner accents
26729Köşe boyuncaAlong corner
26730köşe noktasıcorner point
Tüm Sayfalarda Arama Yap

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir