Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
26851kötü muamele etmekto ill-treat
26852kötü niyetmalice, malevolent
26853kötü niyetle bakmakto leer at
26854kötü niyetlimalicious, baleful, malevolent
26855kötü şansbad luck
26856kötü sözlerbad words
26857Kötü SürümBad Version
26858kötü temsil etmekto misrepresent
26859kötü yüreklimalignant
26860kötücebadly
26861kötücül virüsdestructive virus, critical virus, fierce virus
26862kötülemekto disparage, to vilify
26863kötüleşmedegradation
26864kötüleşmekto deteriorate, to worsen
26865kötüleşmişaggravated
26866kötüleştirmekto aggravate, to worsen
26867kötülükevil, misdeed
26868kötülük etmekto harm
26869kötümserpessimistic, pessimist
26870kötümserlikpessimism
26871kötürümcrippled
26872kötüye kullanmaabuse
26873kovabucket, pail, bad goalkeeper
26874Kova burcuAquarius
26875kova dolusupailful
26876kovalamapursue, chase
26877kovalamakto chase
26878kovanhoneycomb
26879kovan kişiexpeller
26880kovaryanscovariance

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir