Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
28021lezzetsiztasteless, unsavory, insipit
28022LiberyaLiberia
28023liborlondon interbank offered rate
28024liderheadman
28025lider girişimcileader entrepreneur
28026liderlikleadership
28027lido güvertesilido deck
28028liffiber, byssus
28029lif üzerindeki yitimfiber loss
28030lif yitimifiber loss
28031Lifebuoylifebelt
28032liflifibrous
28033lifolifo (last-in, first-out)
28034ligleague
28035likide etmekliquidation
28036likiditeliquidity
28037likidite krizicredit crunch
28038likidite riskiliquidity risk
28039likit fonliquid fund
28040likitide derecesiliquidity degree
28041likitide rasyosuliquidity ratio
28042likitide tuzagıliquidity trap
28043likörliquor
28044likör bardağıliqueur glass
28045likör yapımında kullanılan ve acı bir tadı olan aromalı bir bitkiartemisia absinthium
28046limanHarbor, haven, dock, harbour
28047liman bölgesiwaterfront
28048liman işçisilumper
28049liman kayagrass gob
28050liman ücretiport surcharge

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir