Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük

IDTürkçeİngilizce
29371mücevher kutusucasket
29372mücevheratjewelry
29373mücevherlerle donatmakto bejewel
29374mucizemiracle, marvel
29375mucizeviportentous
29376mücverbattered, deep fried patties of grated squash with dill
29377müdafaa etmekto fend
29378müdahaleintervention, meddling
29379müdahale etmekto intervene
29380müddeiclaimant
29381müddetfrist
29382müdüradministrator
29383müdür yardımcısıassistant manager, deputy manager
29384müdürlükdirectorate
29385müessirefficacious
29386müfredat programıcurriculum
29387müfredata aitcurricular
29388muhabbetchat
29389muhabbet kuşubudgie, budgerigar
29390muhabere teçhizatıcommunication equipment
29391muhabircorrespondent
29392muhaciremigre
29393muhafazaconservation
29394muhafazakarlıkconservatism
29395muhakemetrial
29396muhakkakcertain
29397muhalefet yapmakto contravene
29398muhalifdissident, opposing
29399muhallebimilk pudding
29400muhallebi çocuğucissy
Tüm Sayfalarda Arama Yap

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir