Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
27091küçük boyutlu sistemcompact system
27092küçük buklefrizz
27093küçük bumbarlı sucukandouillette
27094küçük dalgaripple
27095küçük dil balığısolenette
27096küçük düşürmehumiliation
27097küçük düşürmekto abase
27098küçük ekmek (tek kişilik)roll
27099küçük evcottage
27100küçük filikayawl
27101küçük francalafrench roll
27102küçük gezegenAmor
27103küçük görmedisdain, contempt
27104küçük görmekto belittle
27105küçük güney dikenli balığısouthern ninespine stickleback
27106küçük hanımmissy
27107küçük harflowercase
27108küçük hindistancevizinutmeg
27109küçük istakozrock lobster
27110küçük itirazlarda bulunmakto cavil
27111küçük kafeshutch
27112küçük karidescommon prawn
27113küçük kebap şişibrochette
27114küçük kedi balığısmall-spotted catshark
27115küçük köpekdoggie
27116küçük-köpekbalığıgillerhound sharks
27117küçük körfezcove, bight
27118küçük küçük kesmekto cube
27119küçük kum yılan balığısmall sandeel
27120küçük kümeler ya da gruplar halinde büyüyencaespitose

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir