| 31 | aşağılama ve sövme | Toplu ya da dağınık birkaç kişi ile birleşerek bir kimsenin onur ve sosyal değerini başkaları yanında ya da yalnız olarak kırma. |
| 32 | aşama | Yargılıkların görev bakımından ayrıldıkları basamakların her biri. |
| 33 | aşırtı | Bir memurun görevi dolayısıyle kendisine devletçe verilmiş ve korumakla yükümlü olduğu para ve para değerindeki nesneleri, kendi kişisel işleri için harcaması. |
| 34 | ayırdetme gücü | Yaşküçüklüğü, akılhastalığı, içki içme ve uyuşturucu nesneler alma gibi nedenler dışında bir kimsenin iyiyi kötüyü ayırt ederek ona göre davranması. |
| 35 | ayrışçı | Çoğunlukla verilen karar ve yargılarda aykırı oy kullanan kişi. |
| 36 | ayrışçılık | Çoğunlukla verilen karar ya da yargıya aykırı oy kullanma. |
| 37 | azınlık oyu | Bir kurul ve toplu yargılıklarda verilen yargı ya da kararlarda, çoğunluk oylarının karşıtı olan oylar. |
| 38 | bağlantı | Bir suçta, suçluluk ve kişisel sorumluluk yönünden varolan bağlantı. |
| 39 | bağlantılı | Her biri bağımsız birer suç olmakla birlikte bir kimsenin birkaç suçtan sanık olması durumunda sanık aracılığı ile suçlar arasında ortaya çıkan ilgi, birkaç kimsenin tek bir suçtan sanık olmaları durumunda suç işleyenler arasında oluşan bağlantı. |
| 40 | bağlantılı suçlar | Her biri tek başına bağımsız suç oldukları halde, aralarında bulunan bağlantı nedeniyle birbirine ilintili olan suçlar. |
| 41 | başçık | Yasaların tüzük ve yönetmeliklerin alt alta yargılarını göstermek amacıyla ve numara sırasıyle dizilen cümlelerin adı. |
| 42 | başka bilirkişi | Yargıcın yeterli görmediği bilirkişi raporu üzerine, yeniden seçilen bilirkişi. |
| 43 | başsavcı | Yüksek Savcılar Kurulu ile birlikte bütün savcı ve savcı yardımcılarının üstü olup, suçların kovuşturulması, ceza davası açılması ve ceza davalarının yargılıklarda kesin yargı verilinceye dek izlenmesi ve cezaları yerine getirmekle görevli savcılık örgütü |
| 44 | başsavcılık | 25/4/1962 gün ve 45 sayılı Yüksek Hakimler Kurulu Kanununa göre kurulmuş olan bir kuruluş. |
| 45 | beden cezası | Doğrudan doğruya insan gövdesi üzerinde uygulanan ceza. (Başta ölüm cezası gelir. Kimi devletler yasalarından bu cezayı kaldırmışlardır). |
| 46 | bekçi | Güneşin batmasından doğuşuna dek çalışan ve genel kolluk görevlilerine yardımcı, çarşı ve mahalle bekçileri yasasının 5. maddelerinde belirtilen durumlarda silah kullanabilen kişi. |
| 47 | bekleme süresi | Yargının bildirilmesinden sonra, bu yargıya karşı bir hafta içinde yargıtaya başvurma süresi. |
| 48 | belediye kolluğu | Belediye sınırları içinde, belediye yasa ve yönetmeliklerinin uygulanması, belediye suçlarının kovuşturulması işleriyle görevli özel bir kolluk. |
| 49 | belgelenmeye elverişli olma | Kesin ya da saymaca kanıt olabilen ve karşı yanı bağlayıcı nitelikte bulunan ve yargıda kendisine dayanılan yazılı belgeleri elde edilebilme. |
| 50 | belgeler üzerine yargı | Her iki yanın yazılı savlarına, savunmalarına ve dayandıkları belgelere göre, kendileri dinlenmeksizin verilen vargı ve yargı. |
| 51 | belirti | Suçun, sanıkça işlendiği kanısını uyandıracak nitelikte olmakla birlikte, bağımsız biçimde ve kesin bir kanıt gücü olmayan ipucu. |
| 52 | biçimsel suç | Tamamlanması, sonucunun doğmasına bağlı olmayan suç. |
| 53 | bildirme | Bir kimsenin kendisine ya da başkasına karşı işlendiğini bildiği bir suçu, kovuşturma yapmaya yetkili olan yere bildirmesi. |
| 54 | bilimsel düşünce | Uzmanlığa ve bilime dayanan düşünce. |
| 55 | bilirkişi | Özel bilgi ve görgüsü dolayısıyle, soruşturma ya da duruşma sırasında ortaya çıkan, özel bilgi ve görgü ile çözümlenebilecek olay ve konularda, gerçeğin aydınlanması için yargıcın yararlandığı kişi. |
| 56 | birleştirim | Birbirinden tamamen bağımsız olan suçları bir araya getirme. |
| 57 | birlikte dava | Yasada belli edilen nedenlere ve kurallara dayanarak, birden çok kişilerce birlikte açılabilen dava. |
| 58 | birlikte yüklenci | Birden çok kimsenin, parçalanacak durumda olan bir borcu, birlikte yüklenmeleri. |
| 59 | borcun yenilenmesi | Eski borcu sona erdirerek yeni bir borç oluşturma. |
| 60 | borç | İki ya da daha çok kimseler arasında, karşılıklı olarak doğan yükümlerin tümünü belli eden türe bağı. |