| 241 | birim ucay | Özdeş bir mıknatıssal ucaydan boşlukta 1 cm. uzağa konulunca 1 din'lik kuvvetle itilen mıknatıssal ucay. |
| 242 | birinci ısıldirik yasası | Isı erkesinin işleysel eşdeğerliğini konu alan erke korunumu yasası. |
| 243 | birincil eksicik | Kızdırılmış ya da ışılcıklarla dövülmüş bir üşekten salınan eksicik. |
| 244 | birincil evren ışınları | Yerin uçunyuvarına girmeyen evren ışınları. |
| 245 | birincil göze | Değişik iki metalin üşerli bir çözelti içine batırılması ile oluşan kimyasal tepkileşimler sonucu bir yük-süren kuvvet oluşturan düzenek. |
| 246 | birincil izge | Bir kırınım ağının birinci basamak izgesi. |
| 247 | birincil kangal | Dalgalı gerilimleri yükseltmeye ya da alçatmaya yarayan bir dönüştürecin girdi kangalı. |
| 248 | birincil salım | Işınlanan bir özdeşten ikincil salım uyarabilmek için gelen ilk salım. |
| 249 | birleşen | 1 -Yönleçsel bir niceliğin yerlem eksenleri üzerindeki izdüşümleri. 2. Bir bütünü oluşturan parçalar. |
| 250 | birleşik | Çeşitli öğelerin belirli oranlarda birleşmesiyle oluşmuş (özdek). |
| 251 | birleşik alan kuramı | Genel görelilik kuramının, ağınımsal, elektriksel ve mıknatıssal alanları bir tek varlığın değişik görünümleri olarak işleyen genellemesi. |
| 252 | birleşke | Aynı türden biri aşkın yönleçsel niceliğin (kuvvet, hız, alan) birlikte oluşturduğu etkiyi, tek başına oluşturan toplam etkiye eşdeğer yönleçsel nicelik. |
| 253 | birleştirim çizgisi | Çoklu erke düzeyleri arasandaki bir geçişten oluşan öğeciksel izge çizgisi. |
| 254 | birleştirim dizileri | Birleştirim kurallarına uygun olarak oluşmuş izgesel çizgi dizileri. |
| 255 | birleştirim ilkesi | İki çizginin dalga sayıları toplamının ya da çıkarımının, o izgedeki üçüncü bir çizginin dalga sayısını verdiğini belirten Ritz ülkesi |
| 256 | boğum | Durağan dalgalarda titreşim genliğinin sıfır olduğu noktalar. |
| 257 | bohr dolancası | Bir öğecik çekirdeğinin çekim alanında dolanan bir eksiciğin ya da güneş gibi büyük bir kütlenin, çekim allanında dolanan bir uydunun izlediği kapalı yörünge. |
| 258 | bohr kuramı | Öğeciklerin yapısının artı yüklü çekirdeklerle, bunların çevresinde dolanan eksiciklerden oluştuğunu belirleyen yarı nicemsel kuram. |
| 259 | boru | Kullanım yerine göre çapı değişebilen genellikle camdan yapılmış içinde üşekler bulunan, havası alınmış ya da amaca uygun uçunlarla doldurulmuş yuvak biçimli kapalı gereç. Temel parçacıkları algılayan Geiger borulanndan televizyon görüntü borusuna ve eksi |
| 260 | boru sayaç | İki yanı kapalı ve amacına göre belirli bir uçun ile doldurulmuş içinde iki üşeği bulunan üşer sayacı. |
| 261 | boşalım | Elektriksel erkili çevresinden yüksek olan yüklü bir cismin yük yitirmesi. |
| 262 | boşalım borusu | Düşük basınçlı bir uçunla doldurulmuş ve içinde elektriksel boşalımın oluştuğu en az iki üşekli, iki yanı kapaklı cam gibi yalıtkan özdekten yapılmış boru. |
| 263 | boşaltaç | Bir oylumun uçununu boşaltmaya yarayan aygıt. |
| 264 | boşluk | Özdekten arınmış kapalı oylum. |
| 265 | boylam | Yeryuvarının ucaylarından geçen düzlemlerle ara kesit çemberlerinin, başlangıç olarak alınan biriyle olan açısal aralığı. |
| 266 | boylandırma | Nicemsel işleybilimde (...)dalga işlevinin (...)dx tümlevini bire eşitleme. |
| 267 | boyuna dalga | Titreşim ya da yerdeğişim yönleci, dalganın yayılım doğrultusunda yönelmiş dalga. |
| 268 | boyutlu ses | Ses yayımının uzaysal dağılımını korumak için ayrı alıcıları ile ayrı yerlerden algılanıp oylumsal nitelik kazandırılan ses dalgaları. |
| 269 | bozunum | Bir öğecik çekirdeğinin kendiliğinden ya da çarpışma ile edindiği ışımetkinlik sonucu, bir ya da birden fazla parçacık ya da ışılcık salarak parçalanması. |
| 270 | bozunum değişmezi | Bir ışımetkin özdeğin etkinlik hazının, bozunmamış özdek tutarına oranı zamanın tersi boyutunda olan bu sayı, ilgili özdek için bir belirtken sayıdır. |