| 781 | kazı kalemi | zanaat: Sivri bir uç ve tahta bir saptan oluşan ve her tür oymacılıkta kullanılan araç. |
| 782 | kazıbilim | Tarih öncesi ve eski çağlardan kalma anıtları, özellikle tarih ve sanat bakımından inceleyen bilim dalı. |
| 783 | kazıcı | bk. kazaratar. |
| 784 | kazıkçakan | genel uygulayım: Toprağa iri kazık çakmaya yarayan çok ağır bir çeşit balyoz. |
| 785 | kazıyıcı | 1. genel uygulayım: Maden, tahta vb. üzerindeki pas, leke, boya gibi artıkları giderme işleminde kullanılan aygıt ya da araç. 2. bayındırlık: Şoselerin yüzeyini belirli derinlikte kazmak için kullanılan, bıçaklarla donatılmış motorlu araç. |
| 786 | kazmaç | bk. kazaratar. |
| 787 | kentbilim | Kentlerin kurulması, düzenlenmesi ve ekonomik, sosyal, sağlık işleriyle ilgili tüm etkinlikleri konu alan bilim dalı. |
| 788 | kesici | otomobil: Ateşliklerde kıvılcım oluşturmak için elektriğin kesilmesini sağlayan düzen. |
| 789 | keski | genel uygulayım: Ağaç, taş, metal vb. yontmaya yarayan bir ucu keskin çelik araç. |
| 790 | kesmeç | 1. elektrik: Bir elektrik çevrimini açıp kapamada kullanılan ve elle işletilen araç. 2. uziletişim: Telgraf imlerini göndermek için bir çevrimdeki akımı kesmek ya da yeniden vermek amacıyla kullanılan aygıt. |
| 791 | kırılca | fizik, kimya: İriölçekte düzgün geometrik biçimlerle büyüyüp belirli düzlemler boyunca kırılan, ufakölçekte ise düzgün bir özdecik dizilimi gösteren katı yapı. |
| 792 | kırılcayazım | fizik, kimya: Kırılcal özdeklerin oluşum biçim ve yapılarını çoğu kez X ışınlarıyla bulan bilim dalı. |
| 793 | kırılmaölçer | optik: Kırılma indisini ölçüp, görme bozukluklarını saptamaya yarayan aygıt. |
| 794 | kırılmaz cam | kimya: Güvenlik camı ya da süsleme eşyası yapımında kullanılan esnek, saydam ve renksiz özdek. |
| 795 | kırınım | optik, aydınlatma: Dalgaların engellerle sınırlı olmaları durumunda, bir ışınımın yayılma doğrultusunda görülen dalgasal yapı ile belirlenmiş sapma. |
| 796 | kırmataş | bayındırlık, demiryolu: Demiryollarında tabanlıkların arasına, karayollarında düzeltilmiş toprak üzerine döşenen taş kırıkları. |
| 797 | kırpışma | bk. pırıldama 1. |
| 798 | kıskaç | genel uygulayım: Bir şeyi tutma, sıkıştırma ya da bükmeye yarayan araç. |
| 799 | kıskı | genel uygulayım: Türlü araçlarla iki nesnenin arasına sokuşturulan ya da kıstırılan parça, kama. |
| 800 | kızılaltı | bk. kızılötesi. |
| 801 | kızılötesi | fizik: İzgesinde, kırmızının ötesindeki ısı ışınlarından oluşup gözle görülmeyen ışınım. |
| 802 | kireçölçer | genel uygulayım: Toprakta, hayvan kömüründe bulunan karbon dioksit niceliğini, kireci ayırma yoluyla ölçmeye yarayan aygıt. |
| 803 | kireçtaşı | yerbilim: Bileşimi temel olarak kalsiyum karbonat sonra da kabuk, mercan vb. olan, yapım işlerinde ve yakılarak kireç elde etmekte kullanılan kaya. |
| 804 | klorölçer | kimya: Bir sıvının içinde erimiş olarak bulunan klorun niceliğini belirlemeye yarayan aygıt. |
| 805 | klorölçüm | kimya: Bir sıvının içinde erimiş olarak bulunan klor niceliğinin belirlenmesi. |
| 806 | koçan eklem | bk. değişimli eklem. |
| 807 | kokulama | bk. kokulandırma. |
| 808 | kokulandırma | işleyim: Özel koku vermek için bir ürünü kokulu bir özdek katarak arıtma işlemi. 2 kimya: Doğru zincirli bir hidrokarbonu kokulu bir duruma getiren tepkime. |
| 809 | kolcuk | fizik, kimya: Bir özdekten ya da eksenden bir noktaya olan uzaklıkla, o noktadaki elektrik yükü, kütle gibi bir niceliğin çarpımından elde edilen nicelik türü. |
| 810 | konsayı | fizik, kimya: 1. Eksenlere ve bir köken noktasına göre, noktaların uzaydaki yerlerini belirten sayılar takımı içinden bir sayı. 2. kimya: Belli bir özdecik içinde özel bir konumu olan öğeciğe bağlı öğecik ya da öğecik topluluğu. |