931 | özüt | metalbilim: Özel süreçlerle töz ayrıştırılmış öğe. |
932 | özütleme | metalbilim: Özel yöntem ve süreçlerle öğeleri tözlerinden ayrıştırıp çıkarma işlemi. |
933 | özyapışma | bk. içyapışma. |
934 | özyükünleşme | fizik, kimya: Öğecik ve özdeciğin kendi kendine yükünleşmesi olayı. |
935 | paklama | bk. örtüalım. |
936 | parçalama | bk. kesme. |
937 | parlaklıkölçer | optik: Bir yüzeyin parlaklığını saptayıp ölçmeye yarayan araç. |
938 | parlataç | 1. dericilik: Sepilenmiş derileri parlatmaya yarayan aygıt. 2. fotoğrafçılık: Fotoğrafların parlatılmasında kullanılan aygıt. 3. metalbilim: Üzerinde parlatma işi yapılan aygıt. |
939 | parlatma | işleyim: Metal, tahta vb. yüzeylere, aşındırıcı araçlarla parlak bir görünüş verme işlemi. |
940 | pas giderici | bk. yenimönler. |
941 | paslanma önleyici | bk. yenimönler. |
942 | patlamalı motor | motor: Hava-yakıt karışımının hızla yanmasıyla beslenen motor. |
943 | patlayıcı yağ | madencilik: Tünel açmada, maden ocaklarında dinamit olarak kullanılan, dumansız barutların bileşimine giren patlayıcı özdek. |
944 | pekiştirici | sinema: Filmin kimyasal yönden dayanıklığını artırıp yanıcılığını azaltan özdek. 2. Renkli filmde jelatini sağlamlaştıran, renkli görüntünün korunmasını sağlayan özdek. |
945 | pekmez toprağı | tarım: Toprağın niteliğini değiştirmeye yarayan kil ile karışık kireçli toprak. |
946 | pırıldama | 1. gökbilim: Işıközlerinin enine dalgalarla titreyerek yayılması. 2. elektrik: Alfa gibi yüksek erkeli taneciklerden birinin çarpmasıyla oluşan kısa süreli noktasal ışınım. |
947 | pırıldamaölçer | 1. gökbilim: Bir yıldızın ışık titremelerini belli bir ışık kaynağı ile karşılaştırarak ölçmeye yarayan ırakgörür. 2. elektrik, nükleer: Yüksek erkeli taneciklerin çarpmasıyla oluşan noktasal ısınmaları belirleyen bulucu. |
948 | pissu döşemi | döşem: Pissuyu yapıdan dışarı taşıyan boru ağı. |
949 | püskürgeç | bk. fışkırdak. |
950 | püskürme | yerbilim, kimya: Basınç altında aşırı derecede ısıtılan yeryağının beklenmedik bir anda genleşerek buğulaşması. |
951 | püskürteç | bk. püskürtücü. |
952 | püskürtme | 1. genel uygulayım: bk. tozalama. 2. mekanik: Motorlarda belli oranda hava ile karıştırılmış yakıtın yanma odalarına basınçla gönderilmesi olayı. |
953 | püskürtücü | 1. genel uygulayım: Sıvı, toz gaz durumundaki özdekleri püskürtme işinde kullanılan araç. 2. bk. tozayıcı. |
954 | renk ayırıcı | bk. renkölçer. |
955 | renk giderici | kimya: Kimi özdeklerin rengini açma özelliği taşıyan kimyasal özdek. |
956 | renk giderme | kimya: Kimi özdeklerin rengini açma işlemi. |
957 | renkbilim | fizik: Rengi, renk olaylarını inceleyen bilim dalı. |
958 | renkduyar | fizik: İzge renklerinde morla sarı arasında duyarlı olan, kırmızıya duyarlı olmayan tabakalara verilen ad. |
959 | renklendirme | sinema: Tek renkli pozitif görüntüdeki kimyasal işlemlerde değişik renkli sonuçlar elde etme. |
960 | renkli taşbaskı | oymacılık, basımcılık: 1. Taşbaskıyla art arda baskı yaparak çok renkli resimler elde etme yöntemi. 2. Bu yöntemle oluşturulmuş baskı. |