| 571 | duygunluk | Bir ölçme aracının, ince ölçümler yapma ve konusunun sayısız alt çeşitliliğini saptama düzeyi. |
| 572 | duygusal destek | Bir görüşmede, görüşülenin yüz yüze ilişki içinde araştırmayı benimsemesini sağlayan olumlu duygu. |
| 573 | duygusal doyum | Bir görüşmenin görüşülen kişi üzerinde olumlu izlenim bırakacak biçimde bitirilmesi durumunda beliren ve gerek ek açıklamalar, gerekse daha sonraki gözlemler için yatkınlık kazandıran doyum. |
| 574 | duygusal yük | Bir soru çizinliğinin kimi yanıtlayıcılara yüklediği ve onları sorulara yanıt vermekten alıkoyabilecek olumsuz duygu. |
| 575 | duymacalı ölçek | Yarıçıkarımcı bir yaklaşımla doğrudan anlatımlar yerine anlamca yüksüz, söz arasında işitilmiş anlatımlardan oluşmuş sınarlar kullanan ve ölçüye vurulan kişilerin bu sınarlar üzerinde yargılarını ölçünleyerek tutumlarını ölçen ölçek. bk. yarıçıkarımcı yordam. |
| 576 | duyu yanılgısı | Duyu örgenlerinin yapısı ya da uyaranların nitelik ve sunuluş biçiminden doğan algı yanılması. |
| 577 | duyumsama | Bireyin başkalarına karşı beslediği olumlu duygusallık. |
| 578 | dürtü | Davranışları güdüleyen ve öğrenilmeden kazanılmış kalıplı eğilim ya da yatkınlık, bk. güdü. |
| 579 | dürüstlük | Soru-yanıt ilişkisine dayanan bir bilgi alışveriş sürecinde yanıtlayıcının olanı aktarması, gözlemcininse aktarılan bilgiyi yanlılığa düşmeden saptaması. |
| 580 | düşey çizgi | Bir soru çizinliğinde birbirini izleyen ve aralarında ilişkili soru kümelerini ayırmak için soruların solundan çizilen dik çizgi. |
| 581 | düşey eksen | Bir eksenler dizgesinde düşey boyutu oluşturan ve genellikle bağımlı değişkeni simgeleyen eksen. |
| 582 | düşlem öğesi | Çıkarıma ya da uzancalı yordamlarda, yanıtlayıcıdan bir kestirimde bulunması ya da belirsiz bir uyaranı açıklayıp yorumlaması istenerek işe karıştırılan imgesel öğe. bk. belirsiz betim. |
| 583 | düşleyim | Olaylara düşlemli bir açıdan bakan imgelem kaynaklı yaklaşım. |
| 584 | düşünbilim | Evrenin oluşumu, ilk ve son nedenleri, aşkın düzenlilikleri araştıran bilgi dalı. |
| 585 | düşünce | Olay, durum ve nesneler üzerinde çözümleyici ve bireştirici işlemlerde bulunmaya olanak sağlayan kavrama ve açıklama yetisi. |
| 586 | düşüngüdüm | Toplumsal gidişe ilişkin beklenti ve öndeyileri dile getiren yargılar dizgesi. |
| 587 | düşünü | Çeşitli ansal işlemler yoluyla yaratılmış ve belli bir içeriği olan kavramsal oluşum. |
| 588 | düşyapı | Olgusal bir içeriği bulunmayan düşsel ya da sayıltılı düşünce. |
| 589 | düz çizelge | Verilerin tek bir değişkenin değerleri ya da seçeneklerine göre dağılımını veren çizelge.bk. çapraz çizelge, çoklu çizelge. |
| 590 | düzelti | Bir yazılı veride atlamaları, yanlış belirtmeleri ve uyuşmazlıkları düzeltmek amacıyla yapılan gözden geçirme. |
| 591 | düzenek | Bir oturum ve işlem sürecine ilişkin düzenleyici kurallar ya da bir gidiş biçiminin düzeni. |
| 592 | düzenleyim | Nesneleri birbirine uyarlayarak oluşturulan düzen. |
| 593 | düzenlilik | Sık sık yinelenen ve belli bir nedensellik bağı içerdiği izlenimini veren sürgit ya da süreğen oluşum. |
| 594 | düzensiz devimler | Bir zaman dizisinin rastlantı ya da kazanı etkilerine bağlı olarak gösterdiği kısa süreli değişmeler. |
| 595 | düzerge | Bir işlem ya da gidişe ilişkin düzenleyici ve bilgi verici yöneltmeler, bk. yönerge. |
| 596 | düzgü | Bireyler arası ilişkileri ya da bir gidişi yöneten, yaptırıma bağlanmış davranış kuralları. |
| 597 | düzgülü dağılım | Bir değişkenin çeşitli değerlerine ilişkin gözlemlerin salt rastlantılı etkiler altında ve belli bir nicel büyüklüğe ulaşmaları durumunda söz konusu olan ve sıklıkların çoğunlukla ortalama çevresinde toplanıp uç değerlere doğru gidildikçe ölçünlü bir biçimde azaldığı sayıltılı ya da kuramsal dağılım, bk. büyük sayılar yasası, olasılık dağılımı. |
| 598 | düzgülü eğri | Düzgülü bir dağılımı dile getiren ve simgelediği toplam alan içinde gözlem sıklıklarının ortalamadan belli uzaklıklarda yer aldığı tam bakışımlı eğri. (Bu eğride, gözlemlerin % 68 .26'sı ortalamadan =(...)ölçünlü sapma uzaklıkta yer alır.) bk. bakışımlı eğri, çan eğrisi. |
| 599 | düzgülülük | Düzgülere uygunluk ya da düzgülü olma durumu. |
| 600 | düzgüsel düşünce | Görgül olaylar ve aralarındaki ilişkilere ya da olgusal gidişe önceden konulmuş düşünce ilkelerine göre yaklaşan düşünce. |