601 | düzgüsüzlük | Düzgülerden ya da düzgülü durumlardan sapma gösterme durumu. |
602 | düzlemli çizim | Verileri, ikiboyutlu çizel (geometrik) biçimler ya da alanlarla simgeleyerek dile getiren çizim. bk. çizimleme. |
603 | düzmece bağıntı | Çokdeğişken çözümlemesiyle başka değişken ya da değişkenler karşısında sınandığında ortadan kalkan bağıntı, bk. sınama etkeni. |
604 | düzmece tarama | Özellikle tecimsel kuruluşlar ya da pazarlama birimlerince tüketicilerin istençlerini saptamak amacıyla yapılan ve bilimsel araştırma adıyla sunulan aldatıcı taramalar, bk. tarama araştırması. |
605 | E (eğitim) küme çözümlemesi | Bir kümenin oluşum ve yapılaşmasını incelemek üzere kurulan ve dönemsel aralıklarla bir kolaylaştırıcının gözetiminde toplanıp aralarında tartışarak bağlaşmalar geliştiren gözlemsel bir kümenin çözümlenmesi. |
606 | edilgen görüşme | Bir örnekolay inlemesinde yaşam öyküsü çözümlenen bireyi konuları dilediğince aktarmada özgür bırakan görüşme türü. |
607 | edilgenlik | Olaylar ve uyaranlar karşısında edimsiz kalma ya da davranışta bulunmama. |
608 | edim | Çeşitli güdülerden kaynaklanan ve tanısal bir içeriği olan amaçlı davranış. |
609 | edimci | Bireycil ya da kümecil oyunda ilgi konusu olan olayları, sorunları oyunlukta eylemsel olarak sergilemek üzere, tasarlanan bir oyun metnine göre çeşitli üstlenceler yüklenen, eylem içinde gözlem ve çözümleme konusu yapılan birey ya da küme. bk. kümeölçüm. |
610 | edimli sınar | Bir ölçerde parçalar, kesimler, görünüler gibi çeşitli gereçlerin bir araya getirilerek düzenlenmesini öngören başarganlık sınan. |
611 | edinim | Bir gözlemcinin alanda kazandığı deneyim, uygulamada edindiği bilgi ve becerilerin tümü. |
612 | eğiklik | Gözlemlerin ortalamanın sağında ya da solunda toplanmasından ötürü bir dağılımın verdiği çizgenin tam bakışım durumundan gösterdiği sapma, bk. bakışımlılık. |
613 | eğiklik (bakışımsızlık) ölçümü | Bir dağılımda sayal ortalamayla tepedeğer arasındaki ayrımın ölçünlü sapmaya bölünmesiyle elde edilen ve eğrinin bakışımlılıktan ne ölçüde uzaklaştığını gösteren değer. |
614 | eğilim | Bireyin belli bir görüş, kanı, tutum ve davranışa olan yatkınlığı yetenek ve beceri kazandıran bir ilgi alanına olan yakınlığı. |
615 | eğrisel bağıntı | Bağımsız değişkendeki değişmelerin bağımlı değişkene değişen ölçülerde yansıdığı ve çizgesel anlatımı bir eğri olan bağıntı. |
616 | ekin | Bir toplumun tüm yaşam tasarımı ya da geçmişten aktardığı ve yeniden biçimleyerek geleceğe taşıdığı kalıt. |
617 | ekine özgü ölçer | Belli bir ekine uyarlanmış ve ancak bu bağlamda geçerli ölçümler yapan ölçer. |
618 | ekinlerarası ölçer | Bireyin özel ekinine bağımlı olmadığı için her toplum ve her toplum kesiminde geçerli olan ölçer. |
619 | eksen | Bir serpiştirme ya da çizge alanında değişik boyutları ya da değişkenleri simgeleyen doğrultu. |
620 | eksenler çizgesi | Verileri çeşitli eksenlere göre konumları belirlenen nokta ya da biçimlerle gösteren çizge. |
621 | eksenler dizgesi | Değişkenleri simgeleyen değişik boyutlara göre gözlemlerin konumunu göstermek üzere başvurulan ve ilgili boyutları simgeleyen eksenlerin oluşturduğu konumlar alanı. |
622 | eksik denetimli deney | Tam denetimli deney düzeninden ayrılan ve deney kümesine ya da "önce" gözlemine başvurmayışı nedeniyle denetim öğeleri eksik olan deney. |
623 | eksik soru | Öngördüğü bilginin tüm öğelerine yer vermediği için aradığı yanıtı elde edecek anlam içeriğinden yoksun olan soru. |
624 | eksiklik | Bir gözlem ya da ölçme aracının, incelenen konunun ilgili içerimlerinden kimilerini atlaması ya da belli ölçüm boyut ve konumlarını yok sayması. |
625 | elde edilebilme | Bir paylı örnekleme tasarımında belirlenmiş payları dolduran seçicilerin, örnek birimleri seçerken etkisi altında kaldıkları, sonunda yanlılığa yol açan ele geçme kolaylığı. |
626 | eleme sorusu | Belli sorulara alınmış yanıtların geçerliğini ölçmek amacıyla kullanılan, sağladığı bilgiyle yanıtlayıcının yanıtlama niteliğinde olmadığı soruları elemeye yarayan ölçüt soru. |
627 | eleştirme | Bir görüş, kanı ya da verinin yargılanarak çözümlenmesi. |
628 | elyordamı | Derinliğine incelenmeden yapılan işlem ya da incelik ve kesinlikten yoksun kaba yordam. |
629 | elyordamı yaklaşımı | Bir araştırmanın herhangi bir aşamasında kesin ve güvenilir bilgilerin bulunmadığı, sağlıklı bir yol izlenemediği durumda eldeki olanaklarla yetinmeyi öngören denenceli yordam. |
630 | en küçük kareler yordamı | Bir serpilmede gözlem değerlerine en uygun düşen ya da kendisinden olan sapmaların kareleri toplamını en aza indirecek doğru ya da eğriyi saptamaya yarayan işlem kuralı, bk. en uygun çizgi. |