| 1081 | şathiyat | Tekke edebiyatı koşuk türü. Tanrı ile senli benli, sakalı, takılmacalı bir söyleyişle, konuşur gibi yazılan deyişler, bk. şat-hiyat-ı sofiyane. |
| 1082 | şathiyat-ı sofiyane | Sakalı, alaylı sözlerle Tanrı'ya takılmayı konu edinen koşuk. |
| 1083 | Şavşat güzellemesi | Sevinçli sevi türkülerinde uygulanan bir ezgi. |
| 1084 | şehname | 1. Divan çağında, mesnevî biçiminde yazılmış kahramanlık deyişi. 2. Koşuk biçiminde yazılmış tarih. |
| 1085 | şehnameci | Eskiden savaşları yazmak, betimlemekle görevlendirilmiş ozan ya da düzyazı ustası, bk. tarih 2. |
| 1086 | şişirme | Bir konunun gereksiz ayrıntılarla, aşırı ölçüde genişletilmesi. |
| 1087 | şişirmece | bk. abartma. |
| 1088 | şitaiye | bk. kaside I. 3. d. |
| 1089 | şive | Bir dilin kültür düzeyine göre gösterdiği değişiklik. |
| 1090 | şiveye aykırılık | Konuşmada, yazıda dil kurallarına, daha çok da, güzel kullanış geleneğine aykırı düşen anlatım. |
| 1091 | t kasidesi | bk. kaside I, 3. |
| 1092 | taç beyit | bk. kaside. I, 2. c. |
| 1093 | takılma | Amacı alçaltma ve aşağılama olmayan şaka, alay, güldürücü fıkra. bk. şaka. |
| 1094 | takma ad | Kimi ozanların, koşuklarında öz adlarının yerine kullandıkları değişik ad. |
| 1095 | takma ad koşası | 1. Divan yazınında, ozanın adı ya da takma adı bulunan koşa. bk. takma ad. 2. Âşık deyişlerinde takma adın geçtiği koşa. |
| 1096 | takma ad kullanış | Kimi ozanların, koşuklarında öz adlarının yerine değişik ad kullanmaları, bk. takma ad. |
| 1097 | takma adlık | Bir ozana takma ad vermek için söylenmiş dize ya da koşuk: Mahlas-ı marifetin ola cihanda Neşet "Şeyh Galip"in, hocası Süleyman'a, "Neşet" mahlası böyle verilmişti. |
| 1098 | tam benzetme | bk. benzetme II, 1. |
| 1099 | tam mani (h.y.) | bk. düz mani. |
| 1100 | tam ündeş | bk. ündeş. |
| 1101 | tandırname | Halk öykücülerinin karışık, uzun, türküsüz masallara verdikleri ad. |
| 1102 | tanıkçalar | Yazın kurallarına, terimlerinin açıklanılmasına örnek olarak getirilen koşuk ya da düzyazı parçaları. |
| 1103 | tanımlık | 1. Bir yapıtın ne işe yaradığı, ne zaman ve kimin tarafından yapıldığını gösteren yazı. 2. Bir betiğin ya da bir bölümün başına, başka bir yazardan alınarak konulan özdeyiş değerli, destekleyici parça. |
| 1104 | tanıtı | Bir yapıttan alınan ya da kalan parça. |
| 1105 | tanıtma | Bir oyun, kitap vb. için yazılan, eleştirel nitelikler taşıyan kısa oylumlu yazı. |
| 1106 | tanlı beşleme | bk. beşleme. |
| 1107 | Tanrı tanımazlık | Tanrı'nın varlığını yadsıyan öğreti. |
| 1108 | Tanrısama | Bir kahramanı Tanrı gibi görme, gösterme bir kişiyi ya da bir düşünceyi ululama. |
| 1109 | tansıma | Benzetmeliğin (=müşebbehin) pek zarif gösterilmesi. |
| 1110 | Tanzimat | 1839'da Reşit Paşa'nın öncülüğünde devlet yönetiminde, toplumsal yaşayışta, düşünde Batı'ya yöneliş dönemine verilen ad. |