1651 | metre | 1. Kutuplardan ekvatora kadar olan uzaklığın on milyonda biri. 2. Uzunluk ölçüsü, 100 santimetre. |
1652 | metre yöntemi | Uzunluk, alan, oylum ölçümünde kullanılan ve onarlı temele dayanan yöntem. |
1653 | modası geçmiş | Günün ve modanın gereğine uymayan, modası geçmiş. |
1654 | motorlu kara taşıtları vergisi | Karayolları trafik yasasına göre kaydı yapılmış olan motorlu taşıtlarla, lastik tekerlekli traktörlerden yasasındaki bağışıklıklar dışında alınan vergi. |
1655 | nesnel değer | 1. Para değeri karşılığı. 2. Para ile değişime dayanak olan değer. |
1656 | nesnel işçilik | Bir özel modele göre yapılan halı, elbise, mobilya ve benzeri nesnelere ilişkin işçilik. |
1657 | nesnel ödeme | Bir borcu para ile değil mal ya da herhangi bir nesne değeriyle ödeme. |
1658 | niteliği bozma | Bir mala daha ucuz bir nesne karıştırarak niteliği düşürme. |
1659 | nitelik etiketlemesi | Malı niteliğine göre etiketleme. |
1660 | nitelik özencesi | İşçilere üstün nitelikteki yapımları nedeniyle bu başarılı sonuçların devamı sağlanılmak amacıyla verilen özence. |
1661 | noter | Sözleşme, belgit ve diğer belgeleri doğrudan doğruya yasalarıyla istenilen biçimde düzenleyerek onaylayan ve bunların tıpkılarını yanında saklayan ve bu işleri yapmak üzere devletçe yetkilendirilen kişi. |
1662 | olagelenden az | Borsada 100 pay ve borç belgitinden az sayıda belgiti kapsayan işlem |
1663 | olağan ağırlık | Her çeşit mal ya da özdekin belirli olan ağırlıkları. |
1664 | olağan arıtma | Tecimsel bir kuruluşun gücünü yitirmesi, kapanması gibi nedenlerle sayışımların kesilmesi, elde bulunan para ve mallarla alacaklıların payları arasında bir oranlama yapılmak yoluyla tecimsel ortaklıkta yapılan sıralı arıtma. |
1665 | olağan aşınma payı | Durağan bir ya da kuruluşun olağan aşınma sonu değerinin azalma payı. |
1666 | olağan borç | 1. Tecim işletmesiyle ilişkisi olmayan, gerekçesi ya da dayanağı yönünden tecimsel sayılması olanaksız bulunan borç. 2. Tecimle uğraşan kişilerin işletmeleriyle bir ilişkisi olmaksızın yapmış oldukları özel nitelikteki borç. |
1667 | olağan borçlancı | Borçlu için yapılan kovuşturma bir sonuç vermediği ve alacaklı parasını ya da alacağını elde edemediği zaman, kendisine bu borcun ya da alacağın ödenmesi için baş vurulan ve önceden bu borcu ödemeği kabul eden kişi. |
1668 | olağan çek | Çizgili olmayan, sıradan çek. |
1669 | olağan değer | 1. Satak ederlerini kendine çeken değer. 2. Ekonomik kuvvetlerce kurulan değer. |
1670 | olağan dışı kaza | Bir işçinin olağan dışı kaza yapması. |
1671 | olağan eder | Uzun bir süre içinde satak durumuna göre kendiliğinden gerçekleşebilen eder. |
1672 | olağan onarım | Makine, donatım, avadanlık ve takımların hareketlerini diğer parçalara aktaran dolayısıyla bir basınç ve sürtünme sonucu meydana gelen bozulma ve aşınmaları onarma yoluyla eski durumuna getirme. |
1673 | olağan pay belgiti | 1. İyesine ya da taşıyanına yıl sonunda kâr dağıtımına katılma hakkı veren pay belgiti. 2. Kişiye hiç bir ayrıcalık tanımayan pay belgiti. |
1674 | olağan yapım gücü | Bir yapımevindeki donatımın düzenli olarak çalıştırıldığı düzlemdeki üretim gücü. |
1675 | olağanüstü aşınma payı | Yangın, deprem, su basması gibi olaylar sonucunda değerinin tamamını ya da bir bölüğünü yitirmede, yeni buluşların etkisi altında teknik verim ve değerleri düşerek tüm olarak ya da bir bölüğü ile işe yaramaz bir duruma gelmede zorunlu bir çalışma yapmalar |
1676 | olağanüstü genel kurul | Yaygın ortaklıklarda üst örgüt olan genel kurulun yılda bir kez yapılan olağan toplantısı dışında görülen gerekseme ile yapılan başka toplantı ve oturumları. |
1677 | olağanüstü ödenektik | Olağanüstü olayların zorunlu kıldığı giderlerin karşılanabilmesi amacıyla hazırlanan ödeneklik. |
1678 | olağanüstü yedekler | 1. Bankaların, yasal yedekler dışında ayırdıkları yedek. 2. Bankaların sözleşmeleri gereğince ayırdığı yedekler. |
1679 | olağanüstü yitirce | Çeşidi ve inceliğindeki özellik nedeniyle sayışımlarda özel bir işlem ya da paraya ilişkin bölümlerdeki ayrı bir açıklamayı gerektiren dokunca. |
1680 | olancamal | Durağan mal, kalıt, bırakıt gibi para ile ölçülebilen hak ve borçların tümü. |