Türkçe Deyimler - XML


IDDeyimAnlamı
3991 ense yapmak argo hiçbir iş yapmadan yan gelip yatmak.
3992 ensesinde boza pişirmek1) ısıtmak, kızgın duruma getirmek. Örn: “Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri mintanlarının üstüne çıkmıştı.” -H. Taner. 2) birini çok üzmek, tedirgin etmek. Örn: “İhtiyarlık kepaze şey... Şimdi çocuk evde ensemde boza pişiriyo
3993 ensesine binmekbirine bir işi yaptırmak için sürekli baskı altında bulundurmak.
3994 enseyi karartmakümitsizliğe kapılmak, karamsarlığa düşmek.
3995 entel takılmak argo bir süre entel gibi yaşamaya, onların yaptıklarını yapmaya çalışmak.
3996 entrika çevirmekentrika ile amacına ermeye çalışmak, dolap çevirmek. Örn: “Küçük entrikalar çevirmek onları mutlu kılıyorsa ne yapabilirdim?” -A. Ümit.
3997 entrikaya kurban gitmekhileli, dalavereli bir iş sonunda zarara uğramak. Örn: “İşi bu kadar sağlama almış olduğu hâlde, dışarıda entrikaya kurban gidiyormuşçasına ağlamaklı...” -H. Taner.
3998 ere gitmek (varmak) hlk. kadın veya kız evlenmek.
3999 ere vermekkızı evlendirmek. Örn: “Ninesini, kardeşini beslemiş hatta kız kardeşini ere vermişti.” -H. E. Adıvar.
4000 ergen olmakevlenecek çağa girmek.
4001 eriyip bitmeküzüntü ve sıkıntıdan çok zayıflamak. Örn: “O zaman da ben kahır yüzünden eriyip bitmiş olacağım.” -P. Safa.
4002 eriyip gitmekyok olmak. Örn: “Bence her şiir, yazılmasından, basılmasından, eriyip gitmesine kadar dört beş dönemden geçer.” -B. Necatigil.
4003 erkân göstermekyolunu yordamını öğretmek. Örn: “Bize yol aç, erkân göster yollar aç bize de, biz de adam sırasına girelim.” -K. Korcan.
4004 erkek gibierkeğe yakışır, erkeğe benzer. Örn: Ayşe hanım erkek gibi sesiyle bağırdı.
4005 erkekliğe sığmamakmertliğe, yiğitliğe yakışmamak.
4006 erkekliği kesilmekerkek fizyolojik görevini yerine getirememek. Örn: “Yaşlı imiş ... çoktan erkekliği kesilmiş.” -K. Tahir.
4007 erkekliğine yedirememekmertliğe, yiğitliğe yakıştıramamak. Örn: “Bir kimsesizlik acısı, sevilme, şefkat ihtiyacı içinde ağlıyor ağlamayı erkekliğine yediremiyordu.” -N. Meriç.
4008 erkeklik taslamakkendini erkek gibi göstermek, erkekçe davranışta bulunmak, kabadayıca davranmak. Örn: “Şuna bak, hem karıdan dayak yer hem de erkeklik taslar.” -Z. Selimoğlu.
4009 erketecilik etmekgözetlemek. Örn: “Hırsızlara erketecilik ettiğini anladı.” -Ö. Seyfettin.
4010 erketelik yapmakgözetlemek. Örn: “Bir kadınla erkeğin buluşmasında erketelik yapmak, pek de onurlu bir iş değildi ne de olsa.” -E. Bener.
4011 Ermeni gelini gibi kırıtmakağır veya yavaş hareket etmek. Örn: “O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir.” -S. Birsel.
4012 erozyona uğramak1) aşınmak 2) mec. değer veya saygınlık kaybetmek.
4013 es geçmek tkz. üzerinde durmamak, boş vermek, önemsememek. Örn: “Ortaya zam falcısı diye biri çıkar da hiç gazeteler, gazeteciler es geçerler mi bu haberi, olayı.” -M. İzgü.
4014 esamesi okunmamakkendisine değer verilmemek, adı anılmamak. Örn: “Sen babasının gönlünü ettikten sonra kızın esamesi mi okunur bre usta!” -O. Kemal.
4015 esarette kalmakuzun süre esir olarak bulunmak.
4016 esas vaziyete geçmekhazır ol durumunu almak. Örn: “Kaldırımın önünde esas vaziyete geçip kasketini çıkardı.” -O. Kemal.
4017 esasa bağlamakbelirli bir kurala dayandırmak.
4018 esası olmamakgerçek olmamak, yalan olmak.
4019 esasına bakarsanaslına bakarsan.
4020 esen kalmakruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli olmak. Örn: Şen ve esen kalınız.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir