Türkçe Deyimler - XML


IDDeyimAnlamı
6571 kendi keyfine gitmekisteğine uygun davranmak.
6572 kendi köşesinde yaşamakyalnız başına yaşamak. Örn: “Bu şiirlerin okuyucuya tanıttığı kişi, kitapları, üç beş sevdiği dostu ile kendi köşesinde yaşamayı seven bir kimse olarak görünür.” -N. Cumalı.
6573 kendi kuyusunu kendi kazmakkendine zarar verecek davranışta bulunmak.
6574 kendi üstüne yormakalınmak.
6575 kendi yağıyla kavrulmakelinde bulunanla geçinip kimseye muhtaç olmamak. Örn: “Fakat durup dururken, kendi yağıyla kavrulan bir genç kız namusuna bu kadar namussuzca iftira olur mu?” -E. İ. Benice.
6576 kendimi bildim bileliöteden beri, eskiden beri. Örn: “Kendimi bildim bileli hep bu bozuk makine seslerini duyarım.” -Y. K. Karaosmanoğlu.
6577 kendinde olmamakbilinci, aklı yerinde olmamak.
6578 kendinde toplamakkendi üzerinde bulundurmak, kendi varlığı içinde yer almasını sağlamak.
6579 kendinden geçmek1) bilinci işlemez olmak, kendini kaybetmek, bayılmak. Örn: “Gözlerini tezgâhın arkasındaki bir kapıya dikmiş ve kendinden geçmiş gibiydi.” -S. F. Abasıyanık. 2) bir şey karşısında coşkuya kapılmak, duygulanmak. Örn: “Oturduğu şiltenin üstünde ayağa kal
6580 kendine (herhangi bir şeye) ... süsü vermekgerçeğe aykırı olarak kendisinde veya herhangi bir şeyde üstün bir nitelik ve değer varmış gibi göstermek. Örn: “Bu zannını bir çeşit materyalist felsefeye uydurarak ona yüksek bir entelektüalizm süsü verirdi.” -Y. K. Karaosmanoğlu.
6581 kendine dert etmekbir şeyi üzüntü konusu yapmak.
6582 kendine gel! tkz. “aklını başına topla” anlamında kullanılan bir uyarma sözü.
6583 kendine gelmek1) ayılmak. Örn: “Üzerine soğuk su dökülen sarhoş adam kendine geldiğinde sade kahve ona zorla içirildi.” -İ. O. Anar. 2) aklı başına gelmek. Örn: “Sonunda kendine gelen İnce Memed hemen abasını soyundu.” -Y. Kemal. 3) durumu düzelmek.
6584 kendine hisse çıkarmakders almak. Örn: “Siz niçin bundan kendinize hisse çıkarmıyorsunuz?” -Ö. Seyfettin.
6585 kendine kıymakkendini öldürmek. Örn: “Eğer sefirler gelip bana istifa teklif ederlerse ben de aleyhimde bulunanları mahvederim, sonra da kendime kıyarım.” -A. Rasim.
6586 kendine mal etmek1) benimsemek veya saymak. Örn: “Fakat hiçbir taraf beni kendine mal edemiyordu.” -H. Taner. 2) başkasının yaptığı işi kendisi yapmış gibi göstermek.
6587 kendine yedirememek1) başkasının kendisine yaptığı işi, onur kırıcı sayarak tepki ile karşılamak 2) kendisinin başkasına yapması söz konusu olan işi, kişiliği için onur kırıcı saydığından yapmamak.
6588 kendine yontmakçıkan her fırsattan yararlanarak hep kendi çıkarını sağlamak.
6589 kendini (birini) temize çıkarmak (çıkartmak) huk. aklandırmak. Örn: “Sonra kendini büsbütün temize çıkartmak için üstünün ve eşyasının aranmasını istedi.” -R. N. Güntekin.
6590 kendini (kapıp) koyuvermekkendine özen göstermemek, kötümser olmak. Örn: “Belki de benim başkasıyla evlenip gidişim üzerine hayattan soğudu, kendini koyuverdi.” -H. Taner.
6591 kendini ağır (ağırdan) satmak1) nazlanmak, gönülsüz davranmak. Örn: “Kız kendisini ağır satmakta devam ediyor.” -R. H. Karay. 2) huylarını yavaş yavaş ortaya koymak. Örn: “Müdüre göre idareci biraz çatkın olacak yani oldukça ağırdan satacak kendini.” -K. Korcan.
6592 kendini alamamakistemeyerek bir işi yapma durumuna girmek. Örn: “Yabancı memurların karşısında bir çocuk gibi yaramazlık etmekten kendimi alamıyordum.” -R. N. Güntekin.
6593 kendini aşağı görmekkendini başkalarından değersiz görmek. Örn: “Onun perişan kalbine ölümden beter bir felç illetini, kendini aşağı görme ukdesini yerleştirmiştir.” -N. F. Kısakürek.
6594 kendini ateşe atmakbile bile tehlikeli bir işe girişmek. Örn: Kendinizi ateşe atıyorsunuz
6595 kendini avutmakoyalanmak. Örn: “Para kazanamadığın için para kazananları hor görüp alaya alarak kendini avutuyor olmalısın.” -H. Taner.
6596 kendini beğendirmekbaşkalarına hoş, iyi, yetenekli görünmek. Örn: “Kendini kibar okuyucularına beğendirebilmek için çok çalışmak zorundadır.” -C. Meriç.
6597 kendini beğenmekbaşkalarını küçümseyerek kendini üstün görmek.
6598 kendini bırakmak1) kendine özen göstermemek. Örn: “Artık kendini bırakmak zorunda görünür gibi olan amcasının huzurundan çıktılar.” -N. F. Kısakürek. 2) çevre ile ilgisini keserek yalnız bir konuyla uğraşmak. Örn: “O hayalleri kuran da o hatıralara kendini bırakan da b
6599 kendini bilmek1) aklı ve muhakemesi yerinde olmak 2) baliğ olmak 3) ağırbaşlı olmak 4) kendinin ve çevresinin bilincine varmak 5) durum ve onuruna yakışacak biçimde davranmak.
6600 kendini bir şey sanmakkendini olduğundan çok değerli görmek.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir