Türkçe Deyimler - XML


IDDeyimAnlamı
6931 koyu koyu düşünmekuzun uzun veya derin derin düşünmek. Örn: “Nereye gideceğimi, ne yapacağımı koyu koyu düşünmeye başladığım güne kadar silah elimden düşmemiştir.” -R. N. Güntekin.
6932 koyun gibi1) budala, şaşkın 2) karar ve davranışlarında başkasına bağımlı olan, başkasına uyan. Örn: “Bizim damat da sessiz sedasız, koyun gibi adam.” -A. Ümit.
6933 koyun kaval dinler gibi dinlemekhiçbir şey anlamadan dinlemek. Örn: “Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk'ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı.” -A. H. Çelebi.
6934 koz kırmak1) oyunda elindeki kozlardan birini kullanmak 2) mec. yanlış tutum içinde bulunmak. Örn: “Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu.” -Ö. Seyfettin.
6935 koz vermekimkân tanımak, elverişli durum sağlamak.
6936 koza çekmekkozayı temizleyip ayıklamak. Örn: “Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı.” -Y. Kemal.
6937 kozasına çekilmekçevreyle ilişkisini kesmek, hiçbir şeye karışmamak. Örn: “Hiçbir tarakta bezim kalmadı, ipek böceği gibi kozama çekilmiş, kendi hâlimde, politikaya bulaşmadan yaşıyorum.” -A. İlhan.
6938 kök salmak1) iyice tutunmak, sağlamlaşmak, yayılmak, köklenmek. Örn: “Benliğe kök salan gönül bağlarını kim tarif edebilir?” -H. E. Adıvar. 2) bir yere iyice yerleşmek.
6939 kökü kazınmakbir daha ortaya çıkamayacak biçimde yok edilmek.
6940 kökü kurumakyok olmak, ortadan kalkmak. Örn: “Kelebeklerin kökünün kuruduğu bir dünyada çocuk istemem.” -T. Yücel.
6941 kökünden halletmekherhangi bir konuyu veya sorunu temelden çözümlemek. Örn: “Bu işi kökünden halletmek için kızını derhâl evlendirmeye karar vermişti.” -A. H. Tanpınar.
6942 köküne kibrit suyuyerin dibine batsın, ölsün, kahrolsun.
6943 köküne kibrit suyu dökmek (kökünü kurutmak)bir daha ortaya çıkamayacak biçimde yok etmek.
6944 kökünü kazımakbir daha üreyemez duruma getirmek, hiçbir kalıntısını bırakmamak, yok etmek. Örn: “Bizimkilerin de amacı aynı / Doğan güneşle birlikte kökünüzü kazıyıp / Yeryüzünde bırakmamak izinizi” -T. Oflazoğlu.
6945 kömür başa vurmakkömürün iyi yanmamasından çıkan karbon oksidiyle zehirlenmekten baş ağrımak.
6946 kömür gibikapkara.
6947 kömürcü çırağına dönmekyüzü, üstü başı siyah lekeler içinde kalmak, eli yüzü kapkara olmak.
6948 köpeğe atsan yemez“çok kötü (yiyecek)” anlamında kullanılan bir söz.
6949 köpeğe hoşt, kediye pişt dememekkendisine zarar verenlerden korunmak için en küçük bir tepkide bulunmamak.
6950 köpeğin ağzına kemik atmak hkr. karşı gelerek bağırıp çağıran birini susturmak için ona bir çıkar sağlamak.
6951 köpek gibiçok yaltaklanan. Örn: “Kız ona derdini yanarken, paşanın Tevfik'i buldurması için köpek gibi yalvarırken, o gözlerini tavana dikiyor, cevap vermiyordu.” -H. E. Adıvar.
6952 köpek yese kudururçok ağır ve onur kırıcı sözler için söylenen bir söz.
6953 köprübaşını tutmakçok önemli bir mevkiyi ele geçirmek.
6954 köprüleri atmakbir işten vazgeçme veya geri dönme imkânı kalmayacak biçimde kesin bir davranışta bulunmak.
6955 köpük gibibeyaz, hafif ve köpük görünümlü.
6956 kör değneğini beller gibihep aynı biçimde davranıp hiçbir yenilik veya değişiklik yapmayacak biçimde. Örn: “Evde, kör değneğini bellemiş gibi sabahları, biraz kızarmış ekmek, tereyağı ve reçelle çay içtiğimiz hâlde, bunlar, eniştemizin köşkünde bir öğle yemeği miktarına çıkar.”
6957 kör itin öldüğü yerçok uzakta olan yer. Örn: “Sabah sabah kör itin öldüğü yerlerde işim yok.” -O. Kemal.
6958 kör kör parmağım gözüne“çok belli, göze batacak kadar ortada” anlamında kullanılan bir söz. Örn: “Orada da bazı kimseler sanat denince ille kuru, basit, yalın kat, kör kör parmağım gözüne bir üslubu anlıyorlar.” -H. Taner.
6959 kör kurttan bile vazgeçmemeken küçük varlığı bile hor görmeden korumak.
6960 kör şeytandan bulmakkaderi kötü olmak.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir