Türkçe Deyimler - XML


IDDeyimAnlamı
781 (birinin) huyuna suyuna gitmekbirini kızdırmayacak veya ürkütmeyecek biçimde uysalca davranmak, alışkanlıklarına, isteklerine uygun davranışlarda bulunmak.
782 (birinin) içini okumakbirinin gizli, saklı düşüncelerini anlamak. Örn: “Çökük gözlerinin arkasında insanın içini ezberden okuyan bir hayat sezişi var.” -H. E. Adıvar.
783 (birinin) içini sarmaksürekli düşünmek, hep onunla meşgul olmak. Örn: “Saat dokuza yaklaşırken onun içini bir bayram sevinci sarardı.” -H. Taner.
784 (birinin) ifadesini almak1) sorguya çekmek. Örn: “Komiser Efendi, masanın başına oturup ifadesini almaya başladığı zaman ayağa kalktı.” -R. N. Güntekin. 2) görgü tanığının anlattıklarını yazmak 3) argo tepelemek 4) argo üstün gelmek, yenmek.
785 (birinin) iltiması olmakarkası, kayırıcısı olmak.
786 (birinin) ipini çekmekbirini ölçülü davranmaya zorlamak.
787 (birinin) ipiyle kuyuya inilmez“kendisine güvenilmez” anlamında kullanılan bir söz. Örn: “O tüysüz keratanın ipiyle kuyuya inilmez.” -A. İlhan.
788 (birinin) ismini vermekadını vermek.
789 (birinin) işi başından aşmak (aşkın olmak)pek çok işi olmak.
790 (birinin) işi rast gitmekşans yardımıyla işi iyi, istediği gibi olmak.
791 (birinin) işini bitirmek argo öldürmek.
792 (birinin) iştahı açılmakyemek isteği artmak.
793 (birinin) iştahı kabarmakisteği çoğalmak, heveslenmek. Örn: “Derken, yavaş yavaş benim de iştahım kabarmaya başladı.” -R. N. Güntekin.
794 (birinin) izinden yürümekbirine içten bağlanarak onun başladığı işi aynı anlayışla sürdürmek.
795 (birinin) izine basmak esk. gözden uzaklaştırmayarak ne yaptığını gözetlemek.
796 (birinin) kafasını vurmak esk. bir kimsenin kafasını kesmek.
797 (birinin) kalbini doldurmakyüreğini sevgiyle ısıtmak.
798 (birinin) kanı kaynamakcoşkun ve kıpırdak olmak. Örn: Çocuğun kanı kaynıyor.
799 (birinin) kanına ekmek doğramak1) birinin ölümüne yol açarak sevinmek 2) birini küçük düşürmek, birine zarar vermek.
800 (birinin) kanına susamakbelasını aramak. Örn: “Ben onun kanına susadım diyor, başka bir şey demiyor.” -Y. Kemal.
801 (birinin) kanını kurutmakcanından bezdirmek.
802 (birinin) kanını yerde koymakbirini öldüreni ölümle cezalandırmamak. Örn: “Oğlum Halil'in kanını yerde koyarsanız bu dünyada da öteki dünyada da ak sütüm size haram olsun.” -Y. Kemal.
803 (birinin) kanlısı olmakbirinin katili olmak. Örn: “Ananın kanlısı olmak, ölünceye kadar ateşten gömlek giymektir.” -Y. Kemal.
804 (birinin) kapısını aşındırmakyanına çok sık gitmek. Örn: “Sabahtan akşama kadar belki kapısını aşındıranlar elli altmışı bulur.” -E. İ. Benice.
805 (birinin) kapısını çalmakbirine başvurmak. Örn: “İskele memurluğu isteyen işçiler hep benim kapımı çalıyorlar.” -M. Ş. Esendal.
806 (birinin) kârı olmamakyapabileceği iş olmamak. Örn: “Yaralı yaban domuzu gibi kaçan canavara yetişmek lalanın kârı değildi.” -R. N. Güntekin.
807 (birinin) karışanı görüşeni olmamakişine kimse karışmamak, özgür olmak.
808 (birinin) karşısına geçmek1) karşı düşünceye katılmak 2) karşı partiye, gruba gitmek.
809 (birinin) kazanı kapalı kaynamakiçyüzü bilinmemek.
810 (birinin) keli görünmek tkz. kusuru ortaya çıkmak.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir