Türkçe Deyimler - XML


IDDeyimAnlamı
9901 uçup gitmekkaybolmak, yok olmak. Örn: “Sağıma baktım. İhtiyar yoktu. Güneşin ilk ziyalarıyla beraber kaybolan hayalet gibi sanki silinmiş, uçmuş gitmişti.” -Ö. Seyfettin.
9902 uçurumun kenarından dönmekbüyük bir tehlikeden son anda kurtulmak.
9903 uf olmak1) çocuk dilinde acımak 2) çocuk dilinde yaralanmak. Örn: “Aman yavrum dikkat et, düşer uf olursun.” -A. Kulin.
9904 ufku daralmakileriyi görememek, bakış açısı geniş olmamak.
9905 ufkunu genişletmekgörüş alanını genişletmek, daha geniş, daha fazla bilgi ve görüş edinmek.
9906 uflayıp puflamaksürekli olarak uflamak.
9907 uğur getirmekiyilik, şans, talih, bereket getirmek. Örn: “Emeti ile evlenmek, Satılmış'a uğur getirmişti.” -E. E. Talu.
9908 uğur ola! (uğurlar olsun!)esenlikle git, yolun açık olsun! anlamında söylenen bir iyi dilek sözü.
9909 uğurlu kademli olsunmutlu bir olay dolayısıyla söylenen bir iyi dilek sözü.
9910 uhdesinden gelmekbecermek, başarmak. Örn: “Bu işi tek bir kişiye verseniz yine uhdesinden gelir çünkü yapacağı bellidir.” -Y. K. Beyatlı.
9911 uhdesine almakbir işi üstüne almak, yapacağına söz vermek, sorumluluğu altına almak. Örn: “Kulübün masrafını Türk azalar uhdelerine almışlardır.” -Ö. Seyfettin.
9912 ulak çıkarmakhaberci göndermek, posta çıkarmak.
9913 ulufe vermek (dağıtmak)1) tar. Osmanlılarda askerî ve sivil kuruluşlardaki görevlilere üç ayda bir verilen ücreti dağıtmak 2) mec. yerli yersiz bol keseden para harcamak.
9914 umacı gibikorkunç ve çirkin görünüşlü.
9915 umuda düşmekgerçekleşeceğine inanmak.
9916 umuda kapılmakolacağını düşünmek, hayal etmek.
9917 umudu (umudunu) üzmekumudu kesmek. Örn: “Millet köyden umudu üzmüş bir kere. Hele gençler bir an önce çekip gitmek istiyor.” -M. Kutlu.
9918 umudu boşa çıkmakbeklentisi, umudu gerçekleşmemek, hayal kırıklığına uğramak.
9919 umudu kırılmakbir şeyin artık gerçekleşemeyeceği inancına varmak. Örn: “Umudu kırılınca boynu bükük, ahıra, ineği sağmaya indi.” -H. E. Adıvar.
9920 umudu sönmekumudu kalmamak.
9921 umudunu kesmekartık olacağını beklememek. Örn: “Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler.” -M. Ş. Esendal.
9922 umudunu kırmakumut kesmesine yol açmak. Örn: “Onun bu sözleri de umutlarımı biraz daha kırdı ama susmak istemedim.” -A. İlhan.
9923 umurumda değil“beni hiç ilgilendirmiyor” anlamında söylenen bir söz.
9924 umurumun tekibir işe ilgi gösterilmediğini anlatan bir söz.
9925 umut bağlanmakolmasını, olacağını ummak.
9926 umut beslemekbir şeyin olabileceğini beklemek, ummak.
9927 umut bırakmakbir kimsede umut uyandırmak, umut vermek.
9928 umut kesmek1) umudunu kesmek 2) bir şeyin artık gerçekleşemeyeceği inancına varmak, ummaz olmak. Örn: “Senden umutlarını kesmişler, sağ olsun da zararı yok, yazmasın diyorlar.” -S. F. Abasıyanık.
9929 umut serpmekumutlandırmak.
9930 umut uyanmakumut doğmak, umut belirmek.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir