Türkçe Deyimler - XML


IDDeyimAnlamı
1291 ahkâm yürütmekbir sözden kendi anlayışına göre sonuçlar çıkarmak.
1292 ahtapot gibi1) sırnaşık, yapışkan (kimse) 2) sömürmek amacıyla birçok işe, konuya el atan (kimse).
1293 ak sakaldan yok sakala gelmekçok yaşlanıp iyice kuvvetten düşmek.
1294 akamete uğramakbaşarısız olmak, sonuçsuz kalmak.
1295 akan sular durmakitiraz edememek, söyleyecek sözü kalmamak. Örn: “Böyle duru bir mantık karşısında akan sular duruyordu.” -A. Kulin.
1296 akarı kokarı olmamakbilinen herhangi bir eksiği, kusuru bulunmamak. Örn: “Ev bize dar geliyor, çürük çarık, akarı kokarı eksik değil.” -N. Kurşunlu.
1297 akarına bırakmakişin sonucunu sabırla beklemek, doğal gelişmeyi beklemek. Örn: “İçeriğin nasıl aktarılacağına dikkat etmiş, dilin olanaklarını akarına bırakmıştır.” -S. İleri.
1298 akarsu gibiaralıksız, kesintisiz. Örn: “Cevapları pek açık ve akarsu gibi idi.” -F. R. Atay.
1299 akı ak karası karabeyaz tenli, kara gözlü, kara saçlı.
1300 akıl almakdanışmak, görüş almak.
1301 akıl almamakinanılacak gibi olmamak, akla uygun gelmemek.
1302 akıl bırakmamakkafa karıştırmak.
1303 akıl danışmakbir konuda birinin görüşünü sormak. Örn: “O cinayeti işlemeden evvel gelip bize akıl mı danıştın?” -P. Safa.
1304 akıl durdurmakbir şey çok şaşırtıcı olmak, insanı şaşırtmak.
1305 akıl erdirememek (ermemek)1) ne olduğunu anlayamamak, sırrını çözememek. Örn: “Çalıştıkça da borcumuz azalacağına artıyor, işte buna bir türlü akıl erdiremiyorum.” -Halikarnas Balıkçısı. 2) kabul edememek.
1306 akıl erdirmekne olduğunu anlamak, sırrını çözmek. Örn: “Yaşadığımız müddetçe bu muammaya akıl erdirmek bizim için pek kabil değildi.” -H. C. Yalçın.
1307 akıl ermekanlamak, çözmek.
1308 akıl etmekherhangi bir önlem veya çareyi zamanında düşünmek. Örn: “Duvar saatine bakmayı akıl ettiğinde ise zihni adamakıllı bulandı.” -İ. O. Anar.
1309 akıl havsala almamakakla mantığa sığmamak. Örn: “Artık bu kadarını akıl havsala alamaz.” -R. H. Karay.
1310 akıl hocalığı taslamakbir işte doğruyu, iyi olanı gösterdiğini sanmak. Örn: “Burada akıl hocalığı taslıyorum ama ben böyle akılsızlıkları çok yapıp birkaç kere sorunla karşılaştım.” -R. Erduran.
1311 akıl işi değil“akla uygun değil, doğru değil” anlamında kullanılan bir söz.
1312 akıl öğretmekbirine nasıl davranacağını göstermek, yol göstermek, akıl vermek. Örn: “Sana ne oluyor? Akıl öğretecek sen mi kaldın?” -N. Hikmet.
1313 akıl vermekakıl öğretmek.
1314 akıl yürütmek1) herhangi bir konuda fikir vermek 2) tahminde bulunmak.
1315 akılda tutmakunutmamak.
1316 akıldan çıkarmak1) düşünmemek 2) unutmak.
1317 akıllı geçinmekkendini çok akıllı sanmak. Örn: “Akıllı geçinen kadınlardan beklenebilecek tepkileri vermedi hiç.” -R. Erduran.
1318 akıllı olmakgerçeklere uygun davranmak. Örn: “Mesut olmak için akıllı olmak kifayet eder, baht, talih bunlar boş şeydir!” -M. Ş. Esendal.
1319 akıllılık etmek1) yerinde ve uygun davranmak 2) uyanık davranmak.
1320 akılsızlık- akılsızlık etmekdüşüncesiz ve yersiz davranmak.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir