Türkçe Deyimler - XML


IDDeyimAnlamı
1381 aklını kaçırmak1) delirmek. Örn: “Cesareti de adamakıllı kırılmış, aklını kaçıran babasının hâli onu perişan etmişti.” -İ. O. Anar. 2) gereksiz, yersiz iş yapmak.
1382 aklını kullanmakiyice düşünüp taşınarak hareket etmek. Örn: “Hayatta güçlü olacaksın, parasız kalmayacaksın, aklını kullanacaksın.” -Ü. Dökmen.
1383 aklını oynatmakçıldırmak. Örn: “Allah Allah, bu adam gittikçe aklını oynatıyor.” -Y. Kemal.
1384 aklını peynir ekmekle yemek alay akılsızca ve düşüncesizce davranışta bulunmak.
1385 aklını şaşırmakyerinde olmayan bir iş yapmak, yersiz düşünmek. Örn: “Bu kadar genç bir kızla evlenmek için Şakir amca aklını şaşırdı herhâlde.” -P. Safa.
1386 aklını takmakaklına takmak.
1387 aklını yormakhatırlamaya çalışmak, zihnini zorlamak. Örn: “Aklını yorma, bulamazsın.” -R. N. Güntekin.
1388 aklının ayarını bozmakdoğru düşünemez, davranamaz duruma gelmek. Örn: “Âşık olunca aklının ayarını bozanları çok gördüm ama Ethel benliğini yitirmişti düpedüz.” -E. Şafak.
1389 aklının bir köşesine yazmakileride hatırlamak üzere belleğine almak.
1390 aklının köşesinden geçmemekhiçbir zaman düşünmemek. Örn: “Rahmetliyi suçlamak aklımın köşesinden geçmez.” -H. Taner.
1391 aklının terazisi bozulmakakıllıca olmayan davranışlarda bulunacak bir duruma düşmek.
1392 aklının ucundan bile geçirmemekhiçbir biçimde düşünmemek.
1393 aklınla bin yaşaherhangi bir sorun karşısında hemen çözüm üreten kişiye bu özelliğinin beğenildiğini belirtmek için kullanılan bir söz.
1394 akraba çıkmakkonuştuktan sonra akraba olduklarını anlamak.
1395 akrep gibiher fırsatta sözleriyle başkalarını inciten veya onlara kötülük eden.
1396 aksi gibiistenmediği hâlde, aksilik olarak. Örn: “Oysa ki askerdeyken aksi gibi, bir kere bile hastalanmamıştı.” -N. Hikmet.
1397 aksi şeytanişler yolunda gitmediği zaman “ne kadar ilgisiz, münasebetsiz” anlamında kullanılan bir söz.
1398 aksiliği tutmakgüçlük çıkarmak, inadında direnmek.
1399 aksiliği üstünde (olmak)olumsuz davranış içerisinde (olmak). Örn: “Hacı Ömer'in bütün aksiliği üstündeydi.” -R. N. Güntekin.
1400 akşam ahıra sabah çayırahayatta yiyip içip yatmaktan başka kaygısı olmayanlar için söylenen bir söz.
1401 akşama kalmakiş gecikmek, bitmemek.
1402 akşamdan kalmış (kalma)geceki sarhoşluğun mahmurluğunu taşıyan.
1403 akşamdan kavur, sabaha savur1) kazandığını günü gününe harcayan tutumsuz kimselerin durumunu anlatmak için kullanılan bir söz 2) söylediği sözü tutmayan kişiler için kullanılan bir söz.
1404 akşamdan sonra merhabaiş işten geçtikten, olan olduktan sonra gösterilen ilginin yararlı olmayacağını belirten bir söz.
1405 akşamı akşam etmekakşamın olmasını sabırsızlıkla beklemek.
1406 akşamı bulmak (etmek)akşamlamak, günü bitirmek. Örn: “Halk baharları ve yazları, dolmalarla, helvalarla gidip akşamı eder, şen şatır dönerlermiş.” -S. M. Alus.
1407 akşamı zor etmekbir türlü akşam olmamak.
1408 aküsü bitmek1) taşıtlarda depolanan enerji bitmek 2) mec. bitkin düşmek, çok yorulmak. Örn: “Ok gibi taa Viyanalara kadar gelmişsiniz ama şimdi akünüz bitmiş, yürümeye korkuyorsunuz.” -F. Baykurt. 3) mec. iyice yaşlanmak, elden ayaktan düşmek.
1409 al (alın) ...işte. Örn: “Uykuysa, uyumak bir marifetse al uykuyu diyerek akşama kadar uyudum.” -T. Buğra.
1410 al aşağı vur yukarıçekişe çekişe pazarlık yapılırken söylenen bir söz.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir