| 11581 | Solanum tuberosum | bk. Patates |
| 11582 | Solea vulgaris | bk. dil balığı |
| 11583 | Solen ensis | bk. ustura midyesi |
| 11584 | Solenodon paradoxus | bk. sivri burunlu tanrek |
| 11585 | Solenodontidae | bk. sivri burunlu tanrekgiller |
| 11586 | solenoglif diş | (Yun. solen: kanal glyphe: oyma) Bazı yılanlarda arkaya doğru yatık olan zehir dişleri. |
| 11587 | Solenoglypha | bk. oluklu zehir dişliler |
| 11588 | solenoid yapı | bk. solenoit yapı |
| 11589 | solenoit yapı | DNA'nın nükleozom üzerinde ve tekrar kendi üzerinde kıvrılması ile oluşan çok sarmallı yapı. Solenoid yapı. |
| 11590 | solenosit | (Yun. solen: kanal kytos: boşluk) Bazı solucanlarda ve amfiyoksüs'de bulunan ve nefridyumlara bağlı olan kamçılı ve topuz biçimindeki özel hücreler. |
| 11591 | Solifugae | bk. böğler |
| 11592 | soliter | Organizmaların koloni ya da sosyeteler yapmaksızın tek tek yaşamaları. |
| 11593 | soliter parazitlik | Bir konukçu üzerinde tek bir parazit bireyin yaşaması. |
| 11594 | solucan bilimi | (Yun. helmins: solucan logos: bilim) Asalak olarak yaşayan yassı ve yuvarlak solucanlarla uğraşan bir bilim dalı. Helmintoloji. |
| 11595 | solucan eğrelti otu | Aspidiaceae familyasından, koyu kahverengi, rizomlu, 50-80 cm kadar boyda, parçalı yaprakları olan, sorusların yaprakçıkların alt yüzeyinde bulunan, orman altlarında ya da nemli kaya diplerinde yetişen çiçeksiz bir bitki. |
| 11596 | solucan yılanları | Sürüngenler (Reptilia) sınıfının, pullu sürüngenler (Squamata) takımının, yılanlar (Ophidia) alt takımından, ağızları dar, kuyrukları kalın, gözleri körelmiş, küçük boylu, zararsız, toprakta çukurlar kazan bir bölüm. |
| 11597 | solucanlar | (Yun. oligos: az khaite: kıl) Halkalı solucanlar (Annelida) dalının, kıllı ayaklılar (Chaetopoda) sınıfından, vücutları uzun ve birbirine benzeyen bölütlerden yapılmış, deri çukurlarından kitin kıllar çıkan, eşeysel olgunlaşma sırasında üreme açıklıkları |
| 11598 | soluk alma | bk. inhalasyon |
| 11599 | soluk borucuğu | Havayı akciğerlerdeki alveollere taşımaya yarayan soluk borusu dalının çok ince olan alt dalları. Bronşçuk. |
| 11600 | soluk borusu | 1. Havanın akciğerlere girip çıktığı ana kanal. 2. Bitkilerde duvarları halkasal kalınlaşmalara sahip odun dokusu elemanları. 3. Böceklerde ve diğer eklem bacaklılarda solunum sisteminin stigma ile dışarı açılan hava dolu tüpçükleri. Trakea. |
| 11601 | soluk borusu dalı | Soluk borusunu (trakea) soluk borucuğuna (bronşçuk) bağlayan iki daldan her biri. Bronş. |
| 11602 | soluma | Vücuda oksijen alınıp karbondioksit verilmesi mekanizması. |
| 11603 | solungaç | Suda yaşayan hayvanların solunum organı. |
| 11604 | solungaç çevresi boşluğu | (Yun. peri: etrafında brangchia: solungaç) Amfiyoksüslerde, yutağı çevreleyen ve ektoderm ile astarlanmış boşluk. Peribranşiyal boşluk. |
| 11605 | solungaç çubuğu | Sefalokordatlarda yutağı destekleyen jelâtinsi çukurlar. |
| 11606 | solungaç ipliği | Solungaç yayları üzerinde sıralanmış gaz alış verişini sağlayan iplikler. |
| 11607 | solungaç kapağı | bk. operkulum |
| 11608 | solungaç kesesi | 1. Taşemenlerde bulunan, solungaçları kapsayan ve dışarısı ile bağlı olan keseler. 2. Bütün kordalı embriyolarında yutağın yan duvarlarından dışa gelişen keseler olup balık ve amfibyumlarda solungaç yarıklarına gelişir. 3. Gömleklilerde duvarlarının üzeri |
| 11609 | solungaç sepeti | Yuvarlak ağızlılarda, solungaçları destekleyen sepet biçimindeki kıkırdak yapı. |
| 11610 | solungaç yarığı | Alçak omurgalılarda devamlı bulunan, yüksek omurgalılarda embriyoda görülen yutağın yanlarından dışarı açılan bir seri yarık. |