18601 | monoklonal antikor tekniği | Bir antijenin tek epitopik bölgesine karşı dış ortamda veya hücre kültürü sistemlerinde fazla miktarda antikor üretme tekniği. |
18602 | monoklonal gamopati | Tek bir hücre klonundan, sadece bir çeşit immünoglobulin tipinin, aşırı düzeylerde üretilmesi. |
18603 | monoksen | Gelişmesinde tek bir konak kullanan parazitlere verilen ad. Bir parazitin tüm hayatı boyunca tek konakta yaşaması. |
18604 | monoksen gelişme | Doğrudan gelişme. |
18605 | monoküler | 1. Bir gözle ilgili olan. 2. Bir gözü tutan, bir gözü etkileyen. 3. Bir gözle bakılan. |
18606 | monolateral | Kamçıların bakterinin bir yanında toplanması durumu. |
18607 | monomer | 1. Daha küçük birimlere ayrılamayan bir ünite, yapı taşları, protomer. 2. Polimerleri oluşturan alt üniteler veya yapılar. |
18608 | monomfaliyen | Tek göbek kordonlu yapışık ikizler. |
18609 | monomorfik | Aynı görünüme sahip olma durumu. |
18610 | Mononegavirales | Paramyxoviridae, Rhabdoviridae ve Filoviridae ailelerinin yer aldığı üst aile veya düzen. |
18611 | mononöropati | Tek bir periferal siniri kapsayan lezyon. |
18612 | mononükleer | Sadece bir çekirdeği bulunan. |
18613 | mononükleer fagositik sistem | Kemik iliğinden köken alan, yüksek fagositoz yeteneğine sahip, kandaki monositlerle onların organ ve dokulara göçü sonucu oluşan makrofajlardan oluşan hücre birliği veya düzeni. |
18614 | mononükleer fagositler | Makrofajlar. |
18615 | mononükleer lökosit | Taneciksiz akyuvarlar. |
18616 | monooksijenaz | İki oksijen atomundan birini substrata ekleyen, diğerini de indirgeyerek su meydana getiren oksijenaz enzimi. |
18617 | monoöstrüs | İki kızgınları arasında uzun bir anöstrüs dönemi bulunan köpek, çakal, kurt, aslan gibi etçillerin kızgınlık döngüsü düzeni. |
18618 | monopati | Sadece bir organ veya oluşumu tutan hastalık. |
18619 | monopleji | 1. Bir bacağın felç olması. 2. Belli bir kas veya kas grubunun felci. Çoğunlukla perifer bir felçtir. |
18620 | monopodi | Arka bacakların yokluğu. |
18621 | monopotents | anat. Embriyonun ileriki gelişmelerde tek bir doku türünü oluşturabilme gücüne sahip olması. |
18622 | monopoyezis | anat. Monosit yapımı. |
18623 | monoprotik asit | Sadece bir adet iyonize olabilen protona sahip olan asit. |
18624 | monorşid | 1. Skrotumda tek testisi bulunan. 2. Acanthocephalalarda yalnızca tek bir testisin bulunması. |
18625 | monorşizm | Testislerden birinin doğuştan olmayışı veya karın içerisinde kalışı nedeniyle skrotumda tek testis bulunması durumu. |
18626 | monosakkarit | Genel formülü (CH2O)n olan, bir polihidroksi aldehit veya keton ünitesi içeren, glukoz, fruktoz, galaktoz, arabinoz, ksiloz ve riboz gibi hidrolizlenmeyen en basit şekerlerden herhangi biri. |
18627 | monosefaliyen | Monosefalus. |
18628 | monosefalus | Bir baş, iki ayrı vücut gösteren anomali, monosefaliyen. |
18629 | monosemptomatik | Bir belirtili. |
18630 | monosistronik mRNA | Bireysel tek proteinin üretimi için bilgi taşıyan mRNA. |