Yazın Terimleri Sözlüğü - XML
Yazın terimleri ile ilgili bilgileri burada bulabilirsiniz


IDTerimAçıklama
121ayrık secibk. seci 2.
122ayrık ündeşbk. ündeş 3.
123ayrımcalı benzetmebk. benzetme II, 7.
124ayrımsamaBir ozanın, etkiyi güçlendirmek amacıyla yalnız bir varlığa seslenmesi. İki yoldan yapılır: 1. Seslenilemez bir varlığa seslenme: Ör. / Ne teshir etti gülzarı ne vurdu ateşe harı / Yine durmaz okursun ruz u şeb evradın ey bülbül (Bahari) 2-Kendi benliği yerine koyduğu bir nesneye ve böylece kendi kendine seslenme. Örn. / Ey Nedim ey bülbül-i şeyda niçin hamuşsun / Sende evvel çok nevalar güftügular var idi. (Nedim)
125ayrıncalıkbk. eğretileme I, d.
126ayrınçSesin söze, dizeye kattığı değişik duygu ve anlam değeri.
127ayrıntıYazın ve sanat yapıtlarında, bir bütünün ufak parçaları.
128ayrıntılı benzetmebk. benzetme 11,1.
129ayrışıkOsmanlı abecesinde, kendisinden sonra gelen harfle bitişmeyen (harf). Karşıtı bk. bitişik.
130ayrışık çift uyaklıUyakları arasına başka sözcük ya da sözcükler giren koşuk. bk. çift uyaklı, iç uyaklı.
131ayrışık düzenTümceleri ayrı ayrı ve kısaca olan yazı. Karşıtı bk. bağlaşık düzen.
132ayta sorusuTopluluk önünde, sözü güçlendirmek amacıyla konuşma arasına sıkıştırılan, karşılıksız kalacağı bilinen soru.
133aytaçBir topluluk karşısında güzel konuşarak bir düşünceyi anlatmada, bir duyguyu aşılamada usta olan kimse, bk. aytam, söylev.
134aytamBir toplulukta bir düşünceyi, bir eğilimi benimsetmek amacıyla yapılan, uzun hazırlıksız konuşma.
135aytamlikBir düşünceyi, bir sorunu karşısındakilere dil uzluğu ile açıklama sanatı ya da işi.
136azadebk. bağımsız dize.
137badeHalk öykülerinde Hızır'ın, kahramanlara ve kimi saz ozanlarına düşte sunduğu içki. bk. badeli âşık.
138badeli âşık1. Düşünde, Hızır'ın içirdiği bade ile dili çözülen, yani şiir söylemeye, âşıklığa başlayan kişi. 2. Halk öykülerinde, Hızır ya da pirlerce uykuda sevgililerinin resmi gösterilip bade içirilen, böylece hem o sevgiliye âşık olup hem de koşuk söylemeye başlayan öykü kahramanı, âşık.
139bağdaşımAnlatışın konuya uygun düşmesi, bk. tutarlık.
140bağımlıHerhangi bir siyasal akımı desteklemeyi amaç edinen (yazar ya da yapıt).
141bağımlı secibk. seci 1.
142bağımsız (dize)Herhangi bir koşuğa girmemiş tam anlamlı (dize). Ör. Mudhikât-ı dehre ben ölsem de tasvirim güler (Muallim Naci) Bu tür dizeler divanların sonuna alınırdı.
143bağırmaYurdun kimi yerlerinde türküye verilen ad.
144bağlaçsızlıkTümcenin akışını hızlandırmak için bağlaçları atma sanatı, ör. "Onun geleceği duyulunca kadın, erkek, genç, ihtiyar yollara düştüler yollarına çiçekler serptiler, candan alkışladılar..."
145bağlama1. Saz ozanlarının, koşuklarını okurken çaldıkları, üç çiftli telli saz. 2. bk. kavuştak. 3. Kitap yazma, "telif" etme karşılığında kullanılan bir terim.
146bağlama koşasıbk. beşli.
147bağlanıTümcelerin, bağlaçlarla birbirine bağlanması.
148bağlaşık düzenTümceleri birbirine bağlayarak gelişen yazı. Karşıtı: ayrışık düzen.
149bahariyebk. kaside 1,3.
150bahirAruzda, belli kalıplarla örülmüş ana dize ölçülerinden her biri (remel, recez, hezec, tavil vb.)

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir