Felsefe Terimleri Sözlüğü - XML
Felsefe terimleri ile ilgili bilgileri burada bulabilirsiniz


IDTerimAçıklama
151bireysellik1. Birey olma olgusu. 2. Bir bireyin biricik ve kendine özgü oluşu. 3. Bir insanı başkalarından ayıran, ona kişilik veren şey. 4. Kendini sıradan bir insan olmaktan kurtarmış olma durumu.
152birlik(Lat. unitas
153bitiştirici (yargı)Bir öznesi ve bir çok yüklemi olan yargı. Evetleyici biçimi: S P1 dir ve P2 dir ve P3 dür. Değilleyici biçimi S ne P1 dir ne P2 dir ne de P3 dür.
154biyolojizmbk. dirimbilimcilik
155boşsözcülük(Lat. verbum = söz, sözlük) : Laf kalabalığı. Sözcüklerle oynama. Aslında hiç bir düşünce olmadan boş sözlerle konuşma. Bir insanın bilgisi olmadığı konuda konuşup karşısındakini lafa boğması.
156bölme(Mantıkta) Cins kavramlarını tür, alttür vb. kavramlarına ayırma işi.
157bulgulama(Lat. ars inveniendi = bulma sanatı)(Yun. heuriskein = bulmak) : Yeni olayları ve bilgileri bulma yöntemi ve öğretisi. (Tarihte) Belgelerin araştırılması belgeleri araştıran tarihsel yöntem.
158bulgusal(Yun. heuriskein = bulmak) : Araştırmaya, araştırma yapmaya ilişkin.
159bulgusal varsayımOlayların ve bilgilerin bulunmasına götüren, olayların ve yeni bilgilerin elde edilmesini olanaklı kılan varsayım. // Burada önemli olan nesnel doğruluk değil, verimliliktir. Varsayımın doğruluğu yanlışlığı araştırılmaz. Bulgusal varsayım, olayların araştırılmasında yönetici düşünce olarak yalnızca geçici biçimde konmuş bir varsayımdır.
160bulgusal yöntemÖğretilmek istenen şeyi öğrencilerin kendilerinin bulmasını sağlayan eğitbilim yöntemi.
161buridan`ın eşeğiSkolastiklerden Johannes Buridan'ın olduğu sanılan, ancak onun yazılarında rastlanmayan örnek: Eşit uzaklıkta bir saman torbası ile bir kova su arasında bulunup da, ikisinden birini seçemeden açlıktan ve susuzluktan ölen eşek. // Bu örnekle, salt istenç özgürlüğünü savunan öğretiye karşı, istencin temellendirici bir nedene dayanması gerektiği gösterilmek istenir.
162buyruk(Kant'ta) -> (Kişisel) ilkelerin (maxim) karşısına konulan nesnel geçerli ve bir gerekliliği (eylemin zorunluluğunu) dile getiren ahlak önermesi. // Buyruklar ikiye ayrılır: Koşullu buyruk, koşulsuz buyruk, bk. koşullu buyruk, koşulsuz buyruk
163büyük önerme(Klasik mantıkta) Tasımın öncüllerinden büyük olanı büyük terimi içinde bulunduranı ve önce geleni. Koşullu tasımda: Koşulun öne sürüldüğü önerme.M - P İnsanlar ölümlüdür, (büyük önerme)S - M Sokrates insandır, (küçük önerme) S - P Sokrates ölümlüdür, (sonuç)
164büyük terimTasımda: Kapsamı daha geniş olan, sonuç önermesinin yüklemi görevini taşıyan terim. Ör. İnsan ölümlüdür. Sokrates insandır. Sokrates ölümlüdür. Ölümlü büyük terimdir. P ile gösterilir.
165canlı özdekçilik(Yun. hyle = özdek zoe = yaşam) : Evrenin temeli olarak düşünülen özdeğin canlı olduğunu savunan öğreti.
166canlıcılık(Lat. animismus-anima = ruh) : 1. Olup bitenin ruhlar alanının gizli güçlerince yönetildiğine inanan ilkel anlayış. 2. Bağımsız bir ruhsal varlığın insanda ve doğa nesnelerinde yerleşik olduğuna inanan ilkel dinsel görüş. 3. Tek ve aynı ruhun düşünsel ve organik yaşamın ilkesi olduğunu ileri süren öğreti. 4. Çocukta bir düşünce biçimi olarak bütün cisimlerin canlı olduğuna inanma.
167cins(Mantıkta) Yakın türlerin içinde toplandıkları birlik. // Kendi içinde yeniden türleri bulunan her tür, o türler için cins olur. Ancak en aşağıda bulunan türler cins olamazlar, bk. tür
168cisim1. Bilinçten bağımsız olarak uzayda yer kaplayan nesne. 2. (Fiziksel olarak) Bölünebilirlik ve yer kaplama nitelikleri olan sınırlı bir özdek parçası.
169cogito ergo sumbk. ddüşünüyorum, öyleyse varım.
170coincidentia oppositorumbk. örtüşme
171conditio sine qua nonbk. zorunlu koşul
172contradictio in adiectobk. nitelemede çelişki
173coşku(Yun. en-theos = Tanrı'yla dolu olma) : 1. Bir düşünceyle, doğruyla, güzelle dolu olup yücelme ruhun kendini aşıp yükselmesi. 2. İnsanın "Tanrı'yla dolu olması" durumu.
174çağrışımRuhsal olayların istencin aracılığı olmadan, kimi kez de istencin direnişine karşın birbirlerini bilinç alanına çekmesi. // Aristoteles'ten beri dört çağrışım yasası (ilkesi) kabul edilir: benzerlik, karşıtlık, yerce birarada bulunma, zamanca birbirinin ardından gelme.
175çağrışım ruhbilimiÇağrışım ve çağrışım yasalarını bütün ruhbilimin temeli yapmaya ve bütün ruhsal olayları onunla açıklamaya çalışan ruhbilim dalı . // Kurucuları: David Hartley ve David Hume.
176çatışkıYasaların ya da önermelerin kendi aralarında çelişikliği. (Kant'ta) Usun kendi içinde zorunlulukla düştüğü çelişmeler. // Kant dört türlü çatışkı ayırır: 1. Sav: Evren, uzay ve zaman bakımından sonludur karşı sav: sonsuzdur. 2. Sav: Herşeyin kendilerinden kurulduğu son, yalın parçalar vardır karşı sav: yoktur. 3. Sav: Evrende özgürlükle olan bir nedensellik vardır karşı sav: evrende özgürlük yoktur, her şey doğa yasalarına göre olup biter. 4. Sav: Evrenin nedeni olan zorunlu bir varlık vardır karşı sav: böyle bir varlık yoktur. Kant'a göre bu sorunların savları da karşı savları da aynı kesinlikle tanıtlanabilir. Oysa birbirine karşıt olan iki önermenin ikisini de doğru saymakla çelişmeye düşülmüş olunur.
177çelişikAralarında çelişme bulunan (önermeler, yargılar, kavramlar, terimler). Buna göre: 1. Biri ötekinin değillenmesi olan terimler. (Ör. ak ve ak olmayan.) 2. Aynı özne ve aynı yüklemi olan, ancak nitelik ve nicelik bakımından ayrı olan, yani biri olumlu öteki olumsuz, biri tümel öteki tikel olan önermeler. (Ör. "Herkes burada." tümel olumlu, "Bazıları burada değil." tikel olumsuz, "Hiç kimse dinlemiyor." tümel olumsuz, "Bazıları dinliyor." tikel olumlu.) bk. karşıolum
178çelişiklik ilkesiİki -> çelişik önermenin aynı zamanda doğru olamadığı gibi, aynı zamanda yanlış da olamayacağı ilkesi.
179çelişmeİki kavramın ya da yargının birbirini dışarda bırakan -> karşıolumu. // Hegel felsefesinde itici güç olarak belirir, bk. eytişim
180çelişmezlik ilkesi1. (Varlıkbilimde) "Aynı şeyin aynı bağlantılar içinde aynı durumda olması ve olmaması olanaklı değildir." (Aristoteles) Formülü: "S aynı zamanda P ve P olmayan olamaz." Başka türlü söylendiğinde: "S P dir." ve "S P olmayandır." önermelerinin ikisi birden doğru olamaz. 2. (Mantıkta) Birbiriyle -> çelişik iki yargının ikisinin birden aynı zamanda doğru olamayacağı, biri doğru ise ötekinin zorunlu olarak yanlış olacağı ilkesi.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir