1165 | kişilik bozuklukları | (Ruh hastalıkları biliminde) Çıldırı ve sinirce gibi önemli bozuklukların dışında kalan, kişilik ve karaktere ilişkin uyum güçlükleri ve davranış yetersizlikleri. |
1166 | kişilik dökümü | Kişiliğin türlü boyutları ve kişisel özellikler üzerinde düzenlenmiş olan bir dizi soru. (Denek bunları okuyarak kendinde bulunup bulunmayışına göre yanıt yerlerini imler.) |
1167 | kişilik ölçeri | Kişiliği türlü açılardan ve değişik yöntemlerle değerlendirmeye yarayan ölçer. |
1168 | kişilik örüntüsü bozuklukları | Kişiliğin bütünlüğünde ve davranışlarda görülen, güç yaşam koşulları altında ruh hastalıklarına dönüşebilen sürekli bozukluklar. |
1169 | kişilik özelliği | Kişiler arasındaki değişiklikleri oluşturan, anlık, coşku ve alışkı yönünden bütünlük ve süreklilik gösteren tutum ve davranışlar. |
1170 | kişilik tipi | Kişinin nitelik ve davranış eğilimlerine göre sokulduğu kalıp. (Kişilik ruhbiliminde türlü tip kuramları söz konusudur.) |
1141 | kekemelik | Sesli konuşmada sözcüklerin akışının, yineleme, takılma, solunum tutuklukları, kas gerilimi gibi nedenlerle engellenip, kesintiye uğraması. |
1142 | kemikleşme oranı | İskeletin gelişim durumunu saptamak için, röntgen aracıyle bilek kemiklerinin filmini alarak bulunan büyüme ölçüsü. |
1143 | kemikten iletim | İşitme yetersizliğinin orta kulakla ilgili olup olmadığını anlamak için, ses titreşimlerini kafatası ya da öteki kemikler yolu ile işitme özeğine iletme. |
1144 | kendiliğinden canlanma | Körelme yüzünden ortadan kalkan koşullu bir tepkinin birkaç günlük dinlenme sonunda pekiştirme olmadan yeniden ortaya çıkması. |
1145 | kendiliğinden davranış | Belirli bir uyaran olmaksızın ortaya çıkan davranış. |
1146 | kendinden geçme | Uyaranlara karşı duyarlığın yok olduğu, çevrede olup bitenlerin algılanamadığı bir tür uyku durumu. |
1147 | Kent EGY ölçeri | Deneklerin güç ve yetenekleri üzerinde hızla bilgi edinmek gerektiği zamanlarda kullanılan kısaltılmış bir anlak ölçeri. |
1148 | kerpeten tutuşu | İki yaşından küçük çocukların nesneleri baş parmaklarıyle avuçları arasına sıkıştırarak tutmalarına verilen ad. |
1149 | kesinlik yasası | (Biçim ruhbilimi) Yaşantı ya da davranışların örgütlenmesiyle ilgili gene! bir yasa. |
1150 | keskinlik | Özellikle görme ve dokunma duyularıyle elde edilen algıların, yer ve yönünü ayırt edebilme yeteneği. |
1151 | ketleme | Uyaran var olduğu halde başlayan bir süreci durdurma ya da başlamasını önleme. (Bunun nedeninin, çekingenliğe yol açan sinirsel bir durum olduğu sanılmaktadır.) |
1152 | ketleyici gizilgüç | Canlının yaptığı bir tepkinin yeniden ortaya çıkması olanağını azaltan etki. |
1153 | keyif | Bireyin, koşullar elverişsiz de olsa kendini sağlık, güç ve rahatlık açılarından doyurucu ve kıvançlı bir durumda sayması. |
1154 | kılavuzluk | Kişiye, özellikle okul çalışmalarında ya da işinde kendisine en çok yarar, olanak sağlayabilecek etkinlikleri seçmesinde yardımcı olup yol gösterme. |
1155 | kılık özentisi | Karşı cinse özgü giysileri giymeye karşı tutkusu olma ya da bunları giymekten cinsel doygunluk duyma. |
1156 | kırmızı-yeşil körlüğü | Kırmızı ve yeşil renklerin, sarı, mavi ya da boz olarak algılandığı bir renk körlüğü türü. |
1157 | kısıtsızlık | Başkalarına, görüşlerini belirtme ve seçim yapmalarında olanak sağlayan tutum. |
1158 | kıskançlık | Başka bir kişinin bize göre bir üstünlük gösterdiği ya da sevilen birisinin başkası ile ilgilendiği kanısına varılınca takınılan tutum ve duyulan duygu. |
1159 | kim olduğunu kestir yöntemi | Kişinin, açık ve kesin kişilik özellikler yansıtan sözcükler altına, ilişkisi bulunduğu kendi yakınlarından birinin adını yazması istenilen kişilik değerlendirme yöntemi. |
1160 | kiriş duyumu | Kirişlerdeki alıcıların uyarılması sonucu olan duyum. |
1161 | kirlenme yılgısı | Çoğu zaman aşırı el yıkama ile kendini belli eden, kirlenmeye ya da bulaşıcı hastalıklara karşı duyulan korku hastalığı. |
1162 | kişilik | Kişinin, işler durumdaki ruhsal, bedensel ve fizyolojik özelliklerinin kendine özgü olan az çok durağan bütünlüğü. |
1163 | kişilik aşama sırası | Kişiliği yöneten güdülerin, temel ve kaynak güdülerden başlayarak, birbirlerini belli bir düzen içerisinde izlemesi. |
1164 | kişilik birleştirimi | Bir kişinin güdülerinin, dirik eğilimlerinin, iç çatışmaları azaltacak biçimde örgütlenip kaynaşması. |