| 1 | açar | bk. açkı II. |
| 2 | açındırma | sinema: Alıcıda kullanılan boş film üzerindeki gizli görüntüyü görülebilir biçime sokmak amacıyla filmi kimyasal işlemden geçirme. |
| 3 | açındırmaç | bk. yıkamaç. |
| 4 | açıölçer | ölçübilim: 1. Açıları ölçmeye yarayan aygıt. 2. bk. iletki. |
| 5 | açıölçüm | ölçübilim: Açıların ölçülmesiyle ilgili kuram, uygulayım. |
| 6 | açıt | yapıcılık: Kapı, pencere olarak kullanılmak üzere duvara bırakılan boşluk. |
| 7 | açkı | (I) işleyim: 1. Metal, tahta vb. yüzeyleri parlatma, cilalama işinde kullanılan araç, gereç, özdek. 2. bk. açkılama. |
| 8 | açkılama | işleyim: Tahta, metal vb. yüzeyleri, uygun bir çözelti emdirilmiş bezli ya da sırçalı tekerlekle parlatma. |
| 9 | açma | bk. kesme I. |
| 10 | adımsayar | genel uygulayım: Bir yayanın adım sayısını veren araç. |
| 11 | ağaç yaslama | ormancılık: Ağaç gövdelerinin enine kesitinde görülen yıllık halka katlarının incelenmesine dayanan süredizin (kronoloji) yöntemi. |
| 12 | ağaçölçer | ormancılık: Ağaç ölçümünde kullanılan aygıt. |
| 13 | ağaçölçüm | ormancılık: Ağaçların boyutlarını, özellikle yüksekliğini ölçme işi. |
| 14 | ağartma | 1. kimya: Klorlu bileşikler, oksijenli su ya da optik gereçlerle yapılan renk açma işlemi. 2. sinema: Duyarkatın evrilme sırasında aldığı koyuluğu gidermek için, filmi kimyasal işlemden geçirme. |
| 15 | ağdalık | bk. akışmazlık. |
| 16 | ağınma | bk. uçunma. |
| 17 | ağırcık | fizik, kimya: Çekincik, ılıncık gibi ağır etkileşim gösteren, kütlesi milyar eksicikvoltlarda (ev) olan temel tanecik türü. |
| 18 | ağırişleyim | genel uygulayım: Üretimde kullanılmak için gerekli olan araç, gereç ve aygıtları yapan işleyim dalı. |
| 19 | ağırtartaç | genel uygulayım, fizik: Büyük ağırlıkları tartmaya yarayan aygıt. |
| 20 | ağırtortu | madencilik: Akarsu, yel vb. etkilerle töz parçacıklarının tüm mekanik derişmesinden oluşmuş maden yatağı. |
| 21 | ağıryağ | kimya: Yüksek sıcaklıktaki yeryağının damıtılmasından elde edilen akaryakıt. |
| 22 | ağızlık | genel uygulayım: 1-Bir sıvıyı dar ağızlı bir kaba aktarmak için kullanılan koni biçimindeki araç. 2 -Boru, boşaltıcı vb. ağzına takılan yuvarlak bilezik ya da halka. |
| 23 | ağsılaşma | sinema: Duyarkatm, resmin ağı andıran çatlaklara uğraması. |
| 24 | akaç | genel uygulayım: İşlem sonucunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya atmak için kullanılan boru, boru düzeni. |
| 25 | akaçlama | 1. tarım: Yararsız, gereğinden çok olan suları yer altında toplama ya da başka bir yere akıtma işi. 2. döşem: Yeraltı sularını toplayan döşem. 3. metalbilim: Kullanılmış çözeltileri işlem ortamından akıtarak uzaklaştırma işlemi. |
| 26 | akak | bayındırlık: 1. Deniz, göl, ırmak vb. birbirine bağlamak ereğiyle açılan su yolu. 2. döşem, kentçilik: Sıvı ya da gaz özdeklerin akmasına yarayan boru, künk vb. lağım. 3. madencilik: Suları akıtmak amacıyla yeraltı geçitinin tabanına açılan su yolu. |
| 27 | akaklama | döşem, kentçilik: Pissu, vb. akak, lağım içine alma. |
| 28 | akı | fizik: Birim zamanda, birim yüzeye dik olarak düşen ısı ya da ışık niceliği. |
| 29 | akım kesici | elektrik: Bir çevrimi gerektiğinde açıp kapamaya yarayan aygıt. |
| 30 | akımlık | bk. akak. |