1381 | öngörü | Gelecekteki olayları önceden sezinleme. |
1382 | önkıvanç | Gerginliğin azalması ile bir arada giden kıvanç. (Özellikle cinsel etkinliklerde, cinsel uyarım bölgelerinin uyarılmasından elde edilen kıvanç.) |
1383 | önsel | Hiç bir deneye dayanmadan ve salt us yardımıyla elde edilen (bilgi). |
1384 | örgen eksikliği karmaşası | (Adler) Bedenin herhangi bir örgeninde gerçekten var olan, ya da varsayılan bir eksiklik ve yetersizliğin, aşağılık duygusuna yol açması ve kişinin bunu ödünlemek için gösterdiği çaba. |
1385 | örgensel çıldırı | Yaşlılık bunaması, tutarık gibi beyinde baş gösteren bir çöküntü ya da özür sonucu olarak gelişen çıldırı. |
1386 | örgensel ruhbilim | Beden-ruh ayırımını benimseyen ve ruhbilimin, organizmanın görevlerinden oluştuğuna inanan birbirinden oldukça değişik türlü ruhbilim akımlarına verilen ad. |
1387 | örgüt ilkesi | Bir biçimin öğelerinin, örüntüyü aynı derecede etkilemedikleri ilkesi. |
1388 | örüntü çözümlemesi | 1. Ölçek soruları topluluğu içinde belirli ve önemli bir ilke çevresinde salkımlanabilecek soruları bulma. 2. Birçok öğeden ya da bileşenden oluşan bir dizgeyi, bir bütünü, her biri kendi içinde benzeşik (homojen) alt bölümlere ayırma bütünü oluşturan öğe |
1389 | övme | Bir kişinin başarısının, yapıtlarının ya da herhangi bir iyi yönünün değerini belirtme. |
1390 | öykü yöntemi | Deneğin, yaşamıyle ilgili gerçekleri ve olayları, araya kimse girmeden ya da başka bir etki yapmadan, özgürce anlatmasını öngören yöntem. |
1391 | öykületme ölçeri | Deneğe, bir sahne ve burada oynatacağı karton adamlar seçtirdikten sonra, oyunu anlatmasını istemekten oluşan yansıtıcı bir ölçer. |
1392 | öykünme | Başka birinin davranışlarını benimseme amacı ile olduğu gibi yineleme, (Çocuklar çoğu şeyi büyüklere öykünerek öğrenirler.) |
1393 | öz | Bireyi oluşturan tüm özelliklerin karmaşık örgütü. |
1394 | öz ruhbilimi | Kişiyi kendiliği açısından tanımlayan, anlıksal etkinlikler ve davranışları kendimizle ilişkili tavır ve tutum değişmeleriyle açıklayıp yorumlayan ruhbilim türü. |
1395 | özaldatı | Kişinin kendini ilgilendiren bir durumun gerek ve gerçeklerini algılamakta başarısız kalması. |
1396 | özanlatım | Bireyin kişilik özelliklerini geliştirmeye ya da yansıtmaya yarayan etkinlikler. |
1397 | özbenimseyiş | Kişinin suçluluk, yetersizlik, beğenme ya da övünme duygularına kapılmadan kendini bütün olumlu ve olumsuz yönleriyle kabul etmesi. |
1398 | özbilinçlilik | Kişinin kendi varlığı üzerine olan bilinci. |
1399 | özbiliş | Kişinin kendi davranış ve güdülerine karşı sezgi ve anlayış kazanması. |
1400 | özdenetim | Daha önemli bir ereğe erişebilmek için kişinin tepisel davranışlarını ya da başka amaçlara yönelme eğilimini denetleyip kısıtlaması. |
1401 | özdeş ikiz | Döllenen tek yumurtanın kromozomlarının eşit iki parçaya bölünmesi sonucu olarak gelişen ikizlerden her biri. (Cinsleri birdir, görünüşleri, yetenekleri açısından benzerlikleri çoktur.) |
1402 | özdeş ikizle deney yöntemi | Özdeş ikizlerden birine deneysel bir etki uygulanarak ötekinin doğal çevresi içinde bırakılmasına dayanan bir deney yöntemi. |
1403 | özdeş öğeler kuramı | Yeni öğrenilecek bir şeyin öğeleri arasında, eskiden öğrenilmiş olanınkine benzeyen ne denli çok öğe varsa yeni öğrenileceğin o denli kolaylıkla öğrenilebileceği görüşü. |
1404 | özdeşim kümesi | Bireyin güçlü olarak bağlandığı, düşünce, inanç ve davranışlarını benimsediği küme. |
1405 | özdeşleme | Gelişmekte olan çocuk ya da ergenin benliğine örnek olarak babasını ya da başka bir kişiyi seçip ona benzemeye çalışması. |
1406 | özdevimli yazı | Kişinin başkası tarafından uyutulması ya da kendi bilincini uyuşturması sırasında bilinçsiz olarak yazdığı yazı. |
1407 | özdüzence | Kişinin benimsemiş olduğu ülkülerine uygun olarak davranışlarını denetleyip yöneltmesi. |
1408 | öze yabancılaşma | Kişinin, kendi varlığının gerçek olmadığı duygusuna kapılması. |
1409 | özek kişi | Kümedekilerce en sık seçilen kişi. |
1410 | özekten çevreye gelişim kuramı | Örgenlerin belirmesi ve devimsel yeterliklerin gelişmesinde içten dışa doğru bir öncelik sırası olduğu görüşü. |