1201 | siyasal bilimler | Siyasal olguları ve düşünceleri, türlü siyasal yetke biçimlerini yöntemli olarak inceleyen bilimlere verilen genel ad. |
1202 | skolastik | 1. Aristoteles'in yapıtlarından alınıp Hıristiyan kilisesi anlayışına göre değiştirilmiş olan ve Orta Çağ boyunca Batı üniversitelerinde okutulan biçimci ve gelenekçi felsefe. 2. Bu felsefeye ilişkin. |
1203 | slayt | Yarı ya da tam karartılmış bir odada bir gösterici ile beyaz perdeye ya da duvara yansıtılarak öğretim etkinliklerinde kullanılan saydam resim. |
1204 | slayt göstericisi | Güçlü bir elektrik ışığının yardımıyla slaytları beyaz perdeye ya da duvara yansıtan ders aracı. |
1205 | sokrates yöntemi: | bk. doğurtuculuk. |
1206 | son çocukluk | Yaklaşık olarak 11-14 yaşları arasındaki yaşam dönemi. |
1207 | sonucu izleme bölümü | Öğrencilerin gelişmelerinde ve yeni durumlara uymalarında kılavuzluk etkinliklerinin ne ölçüde etkili olabildiğini saptamakla görevli olup genel olarak okulu bitirenler üzerinde araştırma ve değerlendirme çalışmaları yapan kılavuzluk bölümü. |
1208 | soru | 1. Bütün öğeleri tam olarak verilmeyen bir düşüncenin, bir görüşün tamamlanmasına, yorumlanmasına ve eksiksiz bir anlatım biçiminde belirlenmesine yardımcı olan söz. 2. Topluca ortaya atılan birkaç düşünce ya da görüşten en doğru olanını seçmek için insan |
1209 | soru kâğıdı | Belli bir sorun ya da konu üzerinde önceden düzenlenen sorulara ilgililerce verilecek yanıtların yazılması için geliştirilen bir bilgi derleme aracı. |
1210 | soru listesi | Bir amaca göre seçilmiş olan davranım biçimleri ile birtakım beceri ya da düşünceleri temsil eden maddelerden oluşan ve bir gözlemcinin deneklerde gördüğü nitelikleri saptamasına yardım eden değerlendirme aracı. |
1211 | soru-yanıt yöntemi | Öğrencilerin, belli soruların karşılığı olan kalıplaşmış yanıtları öğrenmelerini ve bu sorular sorulduğunda yanıtlarını ezbere söylemelerini isteyen eski bir öğretim yöntemi. |
1212 | sorun | 1. Çözümü, yaratıcı düşünmeyi gerektiren önemli ve güç durum. 2. Bir soru ya da bir dizi soru aracılığıyla kişiyi soruların nedenleri ile sonuçlarını araştırmaya yönelten durum. |
1213 | sorun çözme | Yeni olay ya da durumlar karşısında var olan ilişkileri ortaya çıkarma, yeni ilişkiler kurma ve güdülen amaca göre belli bir sonuç elde etme işi. |
1214 | sorun çözme yöntemi | Sorunu anlama ve tanımlama, varsayımsal bir çözüm biçimi tasarlama, bu çözüm biçimini doyurucu kanıtlar buluncaya değin deneme gibi etkinlikleri kapsayan düşünme ve uygulama yolu. |
1215 | sorun tarama listesi | Bir okulda okuyan öğrencilerin karşılaştığı en önemli sorunların saptanması için düzenlenen, bu konuda bilgi derlemeye yarayan liste. |
1216 | sorunlara dönük program | Öğrenme etkinliklerinin günlük, önemli ve çocukların yaşantılarıyla ilgili sorunlar çevresinde düzenlenmesini ve buna uygun gereçler ile yöntemlerden yararlanılmasını öngören öğretim programı. |
1217 | sorunlu çocuk | Zekâsı, kişiliği ve davranışları bakımından olağandışı özellik gösteren, olumlu bir gelişme gösterebilmesi için özel çaba ya da eğitim isteyen çocuk. |
1218 | sosyal bilimler | bk. toplum bilimleri. |
1219 | sosyal çalışma | Toplumda genellikle yoksulluk, hastalık ve karakter bozuklukları nedeniyle uyumsuzluk gösteren özürlü kimselerin sorunlarını çözmek, bu gibileri sağlıklı bir yaşama kavuşturmak için düzenlenen gönüllü ya da resmî etkinlikler. |
1220 | soyut usavurma | Somut veriler yerine, simge ya da genellemelerden yararlanarak sonuçlara varma işlemi. |
1221 | soyut zekâ | Düşünme ve yeni durumlara uyma konularında soyut kavramlar ile simgelerden başarılı biçimde yararlanma yeteneği. |
1222 | soyutlama | Zihnin, gerçekte ayrı ve başlı başına bir varlığı ya da özelliği olmayan bir şeyi, bağımsız olarak ya da öteki özelliklerden ayırarak düşünmesi. |
1223 | söz yitimi | Konuşma ya da konuşulanları anlama yeteneğinde görülen bozukluk. |
1224 | sözcük karışıklığı | Bir düşünceyi anlatırken yanlış sözcük kullanma ve sözcükleri yanlış söyleme biçiminde kendini gösteren konuşma bozukluğu. |
1225 | sözcük yöntemi | Sözcüklerin önce birer bütün olarak ele alınması ve bundan sonra parçalara bölünerek çözümlenmesi ilkesine dayanan bir okuma öğretimi yöntemi. |
1226 | sözel öğrenme | Düşüncelerin iletişimi ve açıklanması için gerekli konuşma becerilerini elde etme işi. |
1227 | sözlü iş testleri | Bir kimsenin belli bir iş ya da meslek üzerinde bilgisini sözlü olarak ölçen testler. |
1228 | sözlü sınav | Bir öğrencinin bilgi, yetenek ve beceri derecesini anlamak için soru-yanıt yönteminden yararlanılarak genellikle bir kurulca yapılan yoklama. |
1229 | sözlü yoklama | Öğrencilerin, işlenen konular ya da üniteler çerçevesinde kazandıkları bilgi ve beceri yönünden durumlarını düşünme ve kavrayış bakımından olgunluk derecelerini anlamak ve değerlendirmek amacıyla, soru-yanıt yönteminden yararlanarak yapılan küçük sınav. |
1230 | sözlü yöntem | 1. Sağırlara ya da sağır-körlere ses titreşimlerinden yararlanarak konuşmayı ve konuşulanı anlamayı öğretme yöntemi. 2. Öğrencinin, sözcükleri tanıyıp tanıyamadığını ve doğru seslendirip seslendiremediğini anlamak için baş vurulan, basılı simgelere sözlü |