1441 | yöneltme | 1. Öğrenciyi, başarılı uyum yapabilmesini kolaylaştırmak amacıyla, yönetmelik hükümleri, öğretim programı, eğitsel kol çalışmaları gibi okul yaşayışıyla yakından ilgili konularda bilinçlendirme süreci. 2. Öğrencilerin, ileride seçecekleri iş ve meslek ala |
1442 | yönetim düzenleşimi | 1. Eğitim hizmetinin görülmesine ve istenilen sonuçların elde edilmesine yarayan kuruluşlar, araçlar. 2. Bir eğitim kurumunun ya da dizgesinin denetimi ve yönetiminde baş vurulan değişmez, çok kez kendiliğinden işleyen kural ve uygulamaların tümü. |
1443 | yönetim kurulu | Başta yönetmen, yönetmen başyardımcısı ve öteki yardımcılar olmak üzere bir eğitim kurumunun yönetim sorumluluğunu taşıyan kimselerden oluşan kurul. |
1444 | yönetim örgütü | 1. Bir okul örgütünün gereği gibi yönetilmesi, eğitim amaçlarının en iyi biçimde gerçekleştirilmesi ve görevliler arasında uyum ve işbirliğinin sağlanması için ödev ve sorumlulukların bilinmesi, çalışanlar arasındaki ilişkilerin belirlenmesi bakımından ta |
1445 | yönetim siyasası | 1. Bir eğitim kurumunun, bir okul örgütünün yönetiminde bütün görevlilerin izleyecekleri ilkeler ile uyacakları kuralları kapsayan temel görüş. 2. Yetkili makam ya da kurullarca saptanan ve uygulayıcılarca değiştirilmesi söz konusu olmayan yönetim tutumu. |
1446 | yönetmen | Resmî ya da özel bir okulun, bir eğitim kurumunun, Millî Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra örgütünde bir yönetim biriminin yönetiminden sorumlu olan kimse. |
1447 | yönetmen başyardımcısı | Okulda türlü eğitim ve öğretim etkinliklerinin yönetmeliklere göre yürütülmesinden ve bütün çalışmaların okulun amacına uygun olarak düzenlenmesinden ikinci derecede sorumlu olan, yönetmen bulunmadığı zamanlarda onun görevine bakan yönetici. |
1448 | yönetsel denetleme | 1. Bir eğitim kurumu ya da örgütü ile ilgili işleri yürütmek ve yönetmek konusunda tanınan yetkinin kullanılması. 2. Yasa, tüzük ve yönetmelik hükümlerinin bir durumun aydınlanması, bir sonuca varılması için bir yönetici ya da kendisine yetki verilmiş bir |
1449 | yönseme | Belli bir amaca ya da sonuca yönelen, ancak etkinliğe dönüşmeyen etki gücü. |
1450 | yöntem | 1. Bir sorunu çözmek, bir deneyi sonuçlandırmak, bir konuyu öğrenmek ya da öğretmek gibi amaçlara ulaşmak için bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yol. 2. Yeni gerçekleri bulmak, bilinen gerçekleri yorumlamak ve açıklamak için tutulan mantıklı düşü |
1451 | yöntembiiim | 1. Öğretimde kullanılan yöntemlerin niteliği, yeri ve türlerine ilişkin kuram. 2. Araştırma ve incelemelerde baş vurulan yöntemler ile yolları uğraşı konusu yapan mantık kolu. |
1452 | yurttaşlık bilgisi | 1. Siyasal bilimlerin, yurttaşların hak ve görevleri ile uğraşan kolu. 2. Toplum yaşamının siyasal, toplumsal ve ekonomik yönleriyle ilgili olarak öğrencilere gerekli bilgileri vermek, başta anayasa olmak üzere yasaların sağladığı hakları ve gerektirdiği |
1453 | yurttaşlık eğitimi | Programı ve yöntemi ile, her yaştaki öğrencinin toplumca benimsenen davranışları geliştirmesi ve iyi bir yurttaş olarak yetişmesi amacını güden eğitim etkinliği. |
1454 | yuva | Üç ve dört yaşlarındaki çocuklar için açılan ve genellikle gündüzleri çalışan kadınların çocuklarını sabah bırakıp akşam aldıkları okulöncesi eğitim kurumu. |
1455 | yüceltme | 1. Bir içtepiyi ilkel erek ya da amacından, üstün toplumsal değerler taşıyan erek ya da amaçlara yöneltme. 2. Ruhsal çözümlemede çocuksu cinsel amaçları toplumsal bakımdan benimsenen etkinliklere yöneltme çabası. |
1456 | yüksek islam enstitüsü | Vaizlik ve "müftülük" gibi din görevlerine atanacaklar ile orta dereceli okullarda din bilgisi ve imam-hatip okullarında meslek derslerini okutacak öğretmenleri yetiştirmek amacıyla açılan, öğrenim süresi üç yıl olan parasız yatılı bir yüksek öğretim kuru |
1457 | yüksek okul | Üst düzeyde uygulayıcı meslek elemanı yetiştiren yüksek öğretim kurumu. |
1458 | yüksek öğretim | 1. Ortaöğretimin üstünde, üniversite, akademi ve yüksek okullar ile bu eğitim kurumlarını yönetmek görevini ve sorumluluğunu taşıyan birimlerden oluşan örgüt. 2. Daha önce ortaöğretimden geçen ve ileri derecede bir düşünü olgunluğu düzeyine ulaşan kimsele |
1459 | yüksek öğretmen okulu | Liselere ve dengi okullara türlü dallarda öğretmen yetiştiren yüksek öğretim kurumu. |
1460 | yüzdelik | Bir sıklık dağılımında belli bir yüzdeliğin altında kalan denek kümesinin yüzdesi. |
1461 | yüzdelik düzgü | Bir testten elde edilen ham puanın, düzgüsel kümeye göre yüzdelik değeri. |
1462 | yüzdelik sırası | Belli bir sıraya uygun düşen puana eşit ya da o puandan daha aşağıda bulunmak üzere bir dağılım içinde yer alan puanların yüzdesi. |
1463 | yüzeyden okuma | Bir okuma parçasını, zihin çabası göstermeden ve anlamını kavramaya çalışmadan, alışkanlığın sağladığı kolaylıkla okuma. |
1464 | zanaat | 1. Özdeksel gereksinme ve zorunlukları karşılamak için el ve araçla yapılan iş. 2. El uzluğu isteyen işler. |
1465 | zekâ | 1. Olayları bağımsız olarak düşünebilme, yeni durumlara başarıyla uyabilme, eylem ve tutumları belli bir düşünce ya da erek çevresinde toplayabilme yeteneği. 2. Algılama, belleme, çağrışım yapma, imgeleme, yargıda bulunma, usavurma, soyutlama, genelleme g |
1466 | zekâ bölümü | Zekâ yaşının, takvim yaşına bölünmesinden ortaya çıkan sayının 100 ile çarpımından elde edilen ve bir kimsenin zihin gücünün hangi düzeyde bulunduğunu gösteren değer. (Z.B.) |
1467 | zekâ geriliği | Türlü nedenlerle zihnin görevini yapmada gösterdiği sürekli yavaşlama, duraklama ve gerileme durumu. |
1468 | zekâ testleri | Bir kimsenin doğal yeteneğini ya da genel yaşantılar yoluyla gelişen kişiliğini ölçmek için hazırlanmış olan testler. |
1469 | zekâ yaşı | Bir zekâ testinden elde edilen ham puanın, o zekâ testinin ölçünlü ortalamasına göre gösterdiği yaş. (Z.Y.) |
1470 | zihin | 1. Bilincin, algılama ve düşünme görevini yerine getiren bölümü 2. Zihinsel yetilerin tümü. 3. Bellek. |